Bir seneyi daha küfürlerle, 'Allah cezacığını versin senin gibi 365 günün'lerle, 'git, bir daha da gözüme gözükme'lerle uğurladık.
Aslında her sene böyle oluyor.
Ama ilk kez, bir yıl bize iyi gelmemiş gibi tepkiler veriliyor.
Yılın son günlerini sosyal medya, 2011'e lanetler okuyarak geçirdi.
Günlerin, saatlerin, yılların ne suçu varsa!
'Bu elbise bana uymadı yenisini aldık, oh ne güzel!' havası içindeyiz, ama canınızı sıkmak gibi olmasın; inanın, önümüzdeki günlerde de değişen hiçbir şey olmayacak.
BİNDİK BİR ALAMETE...
Hâlâ alışamadınız mı, ne sürekli vatoz gibi dipte sürünüyoruz ne de kartallar gibi hep yüksek uçuyoruz. Şunu kabul edelim artık; bindik bir alamete, bir yere çarpıyor, bir havalanıyoruz.
Bunu kabul edip 'ver gelsin paşam' mantığıyla yaşayınca hayat daha rahat çekiliyor.
Bir nevi kabullenme...
Bak bana... Bunu öğrenip uygulamaya geçtikten sonra artık ne günlerle, ne saatlerle zorum kalmadı.
Sakin sakin bir köşede oturup başıma gelecekleri bekliyorum.
İyisiyle kötüsüyle, her şey insanlar için...
Dünyada bu sene de seller, depremler olacak, kanser belki en sevdiklerimizi bulacak, kazalar, savaşlar aynen devam...
Ama bunun yanında aşk da olacak, bahar gelince midemizdeki kelebekler kozalarından çıkacak, yaz tatilleri şenlikli geçecek, çok yakınlarımızdan yeni bebek, evlilik haberleri alacağız vs...
AYNEN DEVAM...
Her şey aynen, kaldığı yerden devam edecek işte...
O yüzden ne giden seneyi suçlayın, ne de bu yeni gelene çok fazla bel bağlayın.
Kısacası kaderinizi rahat bırakın!
