Son yıllarda alışverişe yön veren trendlerde köklü değişimler yaşanıyor. Artık tüketiciler; sadelik, kalite ve otantikliğe daha çok önem veriyor. Yapılan araştırmalara göre; önümüzdeki yıllarda alışveriş alışkanlıklarını etkileyecek beş trend şöyle:
REYONLAR BİRLEŞİYOR
Dünya çapında hizmet veren zincir mağazalar, son dönemde kız ve erkek çocuklara yönelik oyuncakları ayrı ayrı satmaktan vazgeçmeye başladı. Artık birçok mağazada kızerkek oyuncakları aynı reyonlarda sergileniyor ve satışa sunuluyor. Bu durum ilk başta bazı kesimlerin tepkisini çekse de, yeni nesil alışverişçiler nötr-cinsiyet fikrini benimsedi. Giderek daha çok kişi, ürünlerin 'sadece kız/erkek çocuk veya kadın ve erkekler için' şeklinde sınıflandırılmasına karşı çıkıyor. Bu da uniseks oyuncaklar ve kıyafetlerin popülerliğini artırıyor.
INSTASTORY ETKİSİ
Artık hepimiz, 'ışık hızıyla değişen içeriklere' alışmış durumdayız. Snapchat ve InstaStory'de paylaştığımız, 24 saat içinde kaybolan hikayeler de buna en güzel örnek. Bu durum, alışveriş alışkanlıklarına da yansıyor. Tüketiciler, bir mağazaya her gidişlerinde farklı ürünler görmek istiyor. Alışveriş sırasında karşılaştıkları yeni ve dikkat çekici olan şeylerle beslenmeyi ve içlerinden kendilerine en uygun olanı tespit etmeyi amaçlıyorlar. Bu konsepte uygun olarak, belirli sürelerle hizmet veren pop-up store'lar büyük ilgi çekiyor. Pop-up store'lar genellikle, bir markanın ana şubesi veya merkezinden farklı bir noktada hizmet veriyor. Yaz aylarında kurulan çadır mağazalar ve festivallerde açılan stantlar, alışverişin en eğlenceli halini sunuyor. Sıklıkla değiştirilen ürünlerin satışa sunulduğu bu küçük mağazalarda, sanat ürünlerini sergilemek de çok trend. Elbette tüm bunlar olurken, sosyal medyadaki eş zamanlı paylaşımlarla tüm ürünleri görebiliyorsunuz.
Yeni nesil alışveriş anlayışında; 'daha çok tüketim'in yerini 'kaliteli tüketim' alıyor. Artık birçok kişi; aşırı tüketim ve israfa karşı çıkıyor, onun yerine daha az sayıda ama kaliteli ürün almayı tercih ediyor. Bu da; fiyatı daha yüksek olsa da, daha uzun süre dayanan pahalı ve lüks ürünleri ön plana çıkarıyor.
Gün geçtikçe daha çok marka, eski ürünlerin yeniden kullanılmasını teşvik ediyor. Bunu da, 'Eski kıyafetlerini getirenlere yüzde 10 indirim' benzeri kampanyalar düzenleyerek yapıyorlar. Toplanan kıyafetler ve aksesuvarlar, çoğunlukla hayır kurumlarına bağışlanıyor. Böylece tüketiciler ve markalar arasında bir bağ kurulmuş oluyor.