Benim askerdeki manita, bugünlerde komutanlardan birinin oğluna matematik dersi veriyormuş. "Nasıl yani!" dedim, "Ders verecek kadar hatırlıyor musun konuları?" "Görünce hatırladım tabii" dedi.
Nasıl özendim anlatamam. İnsanın okuduğu, öğrendiği, duyduğu bilgileri hafızaya alması, unutmaması, gerektiği zaman çıkarıp kullanması ne büyük bir lüks!
Bendeniz okuduğunu, duyduğunu dakikasında unutan bir gerzek olduğum için çok özeniyorum böyle insanlara.
Ve kendime çok üzülüyorum.
Oysa hani övünmek gibi olsun, neredeyse elinde kitapla doğmuş bir insanım. Hatırlayabildiğim bütün çocukluk anılarımın bir köşesinde kitaplar vardır benim.
Bir de ilkokuldan beri ansiklopedi okuma merakım.
Roman okur gibi çevir çevir oku...
Ve bir de haritalar! Allah'ım o nasıl bir zevkti öyle...
Asya, Avrupa, Afrika, Kutuplar...
İncele dur gari! Okuduğun kitaplardaki hikayelerin nerelerde geçtiğini gör, niyeyse otur sevin!
BE ŞAPŞAL KADIN!
Hadi kitapları geçtik, onca yıldır şu mesleğin içindesin yüzlerce enteresan insanla tanıştın, hiçbir kitaptan kolay kolay öğrenemeyeceğin bilgiler öğrendin, tecrübe edindin.
Be şapşal kadın! Hiç olmazsa onları aklında tutmaya çalış değil mi? Bir yere not falan al.
Gerçi sonra nereye not aldığımı da unutacağım için onun da faydası yok tabii.
Yahu ne diyorsunuz; bir yabancı memleketten başka bir yabancı ülkeye geçerken çantasını tuvalette unutan bir kadınım ben!
Uçakta telefon kapatmayı unutmalarımı hiç saymıyorum.
Kapatsam da bu kez inince açmayı unuturum. Saatlerce kimse bana ulaşamaz. Bir de üstüne üstlük "Kimse beni merak edip de iyi misin, sağ salim vardın mı diye aramıyor" diye sinir yaparım.
BİLDİĞİN HARDCORE!
Bendeki unutkanlık hikayeleri öyle şirin şeker şeyler değil yani. Bildiğin hardcore!
Neyse lafı uzatmayalım, böyle bir patolojik vaka olunca en mahçup olduğum anlar da bir insana tanıştırılma anları oluyor bazen.
Elini uzatıp "Merhaba ben bilmem kim" diyen biri benim için daha o anda 'tanıdığım ama ismini bilmediğim' birine dönüşüveriyor çünkü.
Hani konuşma ilerledikçe o kişiye ismiyle hitap edeyim istiyorum ama Allah kahretsin tık yok!
Mümkün değil hatırlamıyorum! İşte bu mahcubiyet anlarının yaşanmaması için minik tüyolar varmış meğer.
Benim gibi aynı dertten muzdariplere lazım olur belki dedim. Buyrun bir sonraki yazıya geçin...