Aktif bir Twitter kullanıcısıyım.
Takip ettiklerim listesinde; yaklaşık 300 kişi var. Bunların çoğu; politikacılar, sanatçılar, sporcular, gazeteciler ve bu hayatta fikirlerine önem verdiğim arkadaşlarım...
Hadi diğerlerini bir kenara bırakın; çoğunu yüz yüze görmüşlüğüm yok ama arkadaşlarımın tamamına kefil olurum. Hepsi okumuş, dünya meseleleriyle ilgili, fikirlerine itibar edeceğiniz insanlar.
Pazar günü, akşam saatleri...
Ülkeyi ekran başına kilitleyen iki maç sonrası neler konuşuluyor diye Twitter'a giriyorum. Sonda söyleyeceğimi, başta söyleyeyim. Gördüğüm manzaranın tek bir açıklaması var; hani o arkadaşlarım var ya, onların çoğu holigan...
MAÇ ZAMANI MUTASYON
Tribünlere gidip onla, bunla kavga etmiyorlar belki ama Twitter'da hepsinin ağzından köpükler saçılıyor. Kendi takımını desteklediklerine inanırken, rakiplerle ilgili ağızlarından çıkan en naif kalıp 'şerefsiz köpekler'. Varın gerisini siz hesap edin.
Bunların hepsi 'okumuş çocuklar'.
Birçoğunun geliri; ortalama bir çalışana tur attıracak seviyede.
Yani, kazandığı paranın son kuruşunu da maç biletine yatırıp oradan hayal kırıklığıyla dönenlerden değiller!
Ya ekran başında izliyorlar maçları, ya da numaralı koltuklarından.
Yine de dibine kadar holigan olmalarını engellemiyor bu!
Rakip takıma da küfrediyorlar, hakemlere de, yöneticilere de...
İcabında ırkçı söylemlere de destek veriyorlar.
Ve tüm bunları, kaba bir mizah anlayışıyla yapıyorlar; günlük hayattaki o kıvrak zekâları yok olup gidiyor.
ÖNCE KENDİNİZE BAKIN
İtiraf ediyorum; kılığına kıyafetine baksanız, memleketin anahtarını teslim edeceğiniz onlarca holigan arkadaşım varmış! Pazar gecesi hepsinin ortak bir serzenişi vardı; "Türk futbolu neden böyle?" diye soruyorlardı. Ben de diyorum ki; siz önce bir aynaya bakın, siz neden böylesiniz? Şimdi sosyal medyada holiganlık yapıyorsunuz ya; tribünlere gittiğiniz zaman da, o eleştirdiğiniz insan oluyorsunuz. Burada ortalığa küfürler saçıyorsunuz, maçta ise taş, çakmak, meşale...
Hadise bu kadar basit...
Herkes aynaya bakmadıkça da, bu iş düzelmez...
