Birbirinin ucuna iğnelenen ilişkilerde nedense laf sokma yarışına girenler hep kadınlar oluyor.
Erkeğe dokunan, 'Peki sen ne yaptın adam?' diyen yok!
İki sevgili arasına bir üçüncü kişi, bir başka kadın girince nedense kimse erkek tarafına sesini çıkarmıyor.
O iki kadın birbirine karşı tırnaklarını törpülüyor, dişlerini sivriltiyor. Kelimelerle vurulan tokatlar havada şaklıyor.
Asıl hedef olması gereken kişiyse, o sırada muhtemelen, paylaşılamamanın hazzıyla cilaladığı egosunu sergilemek için yüksek raflardan raf beğenmiyor.
Haluk Bilginer ve Aşkın Nur Yengi ayrılığı da toz kaldırmadan yaşanmayacak gibi görünüyor.
"O KIZI DA BENİM GİBİ BULUN!"
Daha şimdiden malzeme vermeye başladılar. Mesela öğrendik ki, bu ayrılığın nedeni üçüncü bir şahıs.
Rivayet o ki; Haluk Bilginer bir başkasına aşık olmuş. Bunu bize tüyolayan da Yengi'nin ta kendisi...
"Ayrılığınıza bir üçüncü kişi mi sebep?" diye soran gazetecilere "Beni nasıl bulduysanız, o kızı da öyle bulun" cevabını vermiş.
Bunu duyan Aşkın Nur Yengi'den önceki eş ise, yapılan 'Yuva yıkanın yuvası olur mu?' gazlamasına "Ben o tür atasözleri söylemeyi gerçekten istemiyorum ama içimdeki duyguları aynen yazmak istiyorsanız şöyle yazın: Hayat gerçekten çok kısa. Herkesin bu tür deneyimleri yaşaması gerektiğine inanıyorum. Ben bunları yaşadım çünkü..." diye yanıt vermiş.
O, birine; öbürü diğerine lafı geçir babam geçir... Derdimiz, imanımız 'cat fight'!
Kadınlar birbirini yesin, birbirlerine girsin, kapışsın, izlemeye bayılıyoruz.
ERKEK YAPINCA ÇAPKIN
En okumuşundan en genişine 'erkek yapınca çapkın, kadın yapınca...' anlayışı genlerimize işlemiş gibi.
Bu yüzden erkeğin sadakatini sorgulamak yerine kadının tavlama, yuva yıkma(!), ayartma potansiyelini konuşuyoruz.
Aşkın Nur Yengi, muhtemel yeni sevgili için 'o kız' tabirini kullanarak aba altından küçümseme işine hiç girmemeliydi .
Çünkü bir zamanlar kendisi de 'o kız' değil miydi? Aşk bu! Eros'un, küreği kimin başına ne zaman nerde ekleştireceği bilinmez.
Bu yüzden evliyken veya aynı evin içinde bir beraberlik yaşıyorken bir başkasına aşık olan insanları ne yargılarım ne de 'a-aaa ne ayıp'larım.
Benim kızdıklarım hem yeni aşkını hem mevcut ilişkisini bir arada yürütme heveslileri.
Korunaklı düzeninden ayrılmayı göze alamayıp Romeo-Juliet'çiliğe soyunanlar yani.
Eleştireceksek bunu eleştirelim. Yoksa öteki kadınları yerden yere vursak, taşlasak, dışlasak neye yarar?
Erkeğin kaşığının çıktığı süt çok mu temiz? 'Kadın kadının şeytanıdır' şeklindeki hem yanlış hem ayıp sözü her fırsatta kullananlar da ne yazık ki hep kadınlar.
Vallahi ne diyeyim, onlar kendileri için konuşsunlar. Bazılarımız o sözü hiç üzerine alınmıyor. İşi kendinden bilenler ise bunu bir türlü anlamıyorlar.
