Güzelliği dış görünüşe bağlamak olmaz. Güzelliği bel ölçüsüne, gençliğe, dolgun dudaklara, uzun bacaklara dayandırmak hiç olmaz.
Korkmayın; 'güzellik içimizde' bir yazıyla karşı karşıya değilsiniz, benim derdim başka.
Üç güzel kadını yazmak istedim bugün; güzelliğin tam da hakkını veren üç genç kadını. Altın Kelebek Ödül Töreni'ni izlerken bana bir kez daha ilham veren üç kadını... Bergüzar Korel, Özge Özpirinçci ve Serenay Sarıkaya...
Kolay karşımıza çıkmıyor böyle kadınlar; üçü de güzel, üçü de işinde başarılı, üçünün de milyonlarca hayranı var. Ama benim dikkatimi çeken, onların bu şöhreti nasıl da zarafetle sırtladıkları. Bergüzar Korel, sanki bir melekti beyaz tuvaleti ve nefis saçlarıyla sahneye çıktığında. Ondan aldığımız ilham, aşkla yaşamak adına. İlişkilerin 'ilişmeden' öteye gitmediği yerde, Halit Ergenç'le örnek bir evliliği yürütmeleri sanki mucize. Bergüzar Korel'in daima gülen gözlerine, kibarlığı elden bırakmayışına, duyarlılığına, cesaretine, şöhreti egosuna cila etmeyişine ve tabii ki spora olan düşkünlüğüne bayılıyorum.
Özge Özpirinçci, ışık saçan bir oyuncu. Zor günler geçirdi; güvendiği dağlara bol bol kar yağdı. Dibe vurması beklenirken, hayatına öyle akıllıca bir format attı, enerjisini öyle iyi yönlendirdi ki; emin adımlarla yukarı çıktı. Ondan aldığımız ilham; ne olursa olsun umutla ve kararlılıkla hayata devam etmek, önce kendine inanmak.
Ve Serenay Sarıkaya... Onun gülümsemesi ve içtenliği insanda 'Hadi kalk gidiyoruz, hayat çok güzel yahu, bak gör iyi şeyler olacak' hissi uyandırıyor. Serenay'ın verdiği ilham tam buna dayanıyor.
Üçü de güzel bakıyor, üçü de güzel konuşuyor, üçü de güçlü kadın dünyasının en kusursuz temsilcisi. İyi ki varsınız kızlar.
Halit Ergenç'in sunucu olarak seçilmesi 10 numara fikir, onu görmeyi pek özlemişiz. Bu arada yazmadan geçmek istemem, Gülşen'in şovuna bayıldım.
Öykü Serter'in beyaz kıyafeti bence gecenin en şık seçimiydi. Fakat En iyi Sunucu ödülünü alırken içindeki 'Kıymetimi bilmediniz' öfkesini kusmasaydı, 'Bu da mı gol değil ha, bu da mı gol değil!' tavrını takınmasaydı iyiydi. Tabii öfke bu, bünyede fazla birikirse ne zaman çıkış yapacağı belli olmuyor değil mi? Biriktirmemek lazım efendim, biriktirmemek lazım.
