Önceki gün Saba Tümer'in Show TV'deki programına konuk oldum. İyi ki de olmuşum, haftanın magazin bombası hemen yanıbaşımda patladı. Programın diğer konuğu İzel'in müthiş itirafı hem stüdyoda bulunanları, hem de ekran başındakileri şoke etti...
Bombanın pimini çeken, programın başarılı muhabiri Alper Ateş oldu. İzel'in evinde yaptığı röportajda, ünlü sanatçıya kimsenin soramadığı soruyu sorma cesaretini gösterip "Yüzünüzdeki izler nasıl oldu?" dedi.
İzel çözüldü, döküldü ve buna en çok da kendisi şaşırdı.
Şöyle dedi ünlü sanatçı:
"Her şey bir gecede oldu. Sevgilimi en yakın kız arkadaşımla öpüşürken yakaladım. İkisini öyle görünce hiçbir şey diyemedim. Sadece 'Kolay gelsin' dedim ve çıktım. O gün büyük üzüntü yaşadım. Hem en yakın arkadaşımı, hem de sevgilimi kaybettim. Ben öfkemi dillendirebilen biri değilimdir; içime atarım. O gün de bir şey diyemedim. Akşam yattım, sabah kalktığımda cildim bu haldeydi. Önce kızamık olduğumu sandım, sonra doktora gittim. Doktor stresten olduğunu söyledi. Allah'tan başka bir hastalık olmadı. Sadece yüzümle kurtuldum. İki kez operasyon geçirdim ama artık bir şey yaptırmayacağım..."
Bir gecede üzüntüden saçları beyazlayanları bilirdim ama böyle bir olaya ilk kez şahit oluyordum. Tıpta buna "Vücudun üzüntü ve öfke kusması" deniliyormuş. Allah, düşmanıma vermesin.
İzel'in açıklamalarından sonra onun cildinden önce kalbini onarma ihtiyacı hissettim. "Aaa, İzel'in yüzünde izler mi varmış? Şarkıları beni öyle alıp götürür ki, şimdi fark ettim" deyince, İzel boynuma sarıldı.
Sonra merak ettiğim soruyu sordum; "Bu olayın etkisiyle bir şarkı yaptın mı?" İzel, "Evet, bu olayın bir de şarkısı oldu tabii" dedi ama ismini söylemedi. Aslında söylemesine de gerek yoktu. İzel'in aşklarını ve şarkılarını bilenler için tahmin yürütmek hiç de zor değildi...
