Kendi rahatınız için başkasının ölmesine razı olur musunuz? Ne kötü şeydir hırslarından arınamamış insanların gözünün hiçbir şey görmemesi, öyle değil mi? Bu fikirden yola çıkan bir gerilim filmi düşünün; üstelik hiçbir kötülüğün cezasız kalmayacağını şahane bir dille anlatıyor. Korku filmlerinin usta yönetmeni Özgür Bakar'ın yazıp yönettiği 'Helak: Kayıp Köy', yıllar sonra gerilim türünde özgün bir şeyler izlediğim ilk film.
KÖTÜLÜK CEZASIZ KALMAZ
'Helak: Kayıp Köy'de hırslarının esiri olmuş bir ailenin, işledikleri suçu gizlemek için kaçarken sığındıkları köyde başlarına gelen olaylar anlatılıyor. Kabir azabının anlatıldığı filmde; kötüler işledikleri suçun bedelini maalesef kötü bir şekilde ödüyor. Filmin hikayesinde alışılagelmişin dışında bir durum söz konusu. Çünkü korku filminden daha çok psikolojik gerilim türünde. Bu yüzden duyguyu seyirciye son derece başarılı bir şekilde aktarıyor. Bana göre; filmin en başarılı oyuncusu, ailenin küçük oğlunu canlandıran Poyraz Yılmaz'dı. Film boyunca hiç konuşmadan sadece bakışlarıyla oynadı. Hüzünlü yüzü, mükemmel mimik ve tepkileriyle izleyiciye gerilimi son derece başarılı bir şekilde yansıttı. Türk sinemasının böyle başarılı bir yeteneğe ihtiyacı vardı gerçekten. Hoş geldin Poyraz Yılmaz.
FİNALİ ŞAŞIRTICI
Yönetmen Özgür Bakar, filmin başından itibaren 'Çok ilginç şeyler olacakmış' hissi yaratmayı başarıyor ve bundan faydalanarak seyirciyi hem geriyor, hem de büyük bir merakın içine sürüklüyor. Özetle 'Helak: Kayıp Köy' harika oyunculukları, şaşırtıcı finali ve muhteşem kurgusuyla türün hayranlarını son derece mutlu edecek bir yapım. İyi seyirler...
