Ama şimdi bu oldu mu? Olmadı!
Kişisel gelişimi bu kadar farklı, bu kadar hap gibi ve güzel dille anlatan birinin taklit bir işe imza atması olmadı arkadaş!
Kimden söz ediyorum acaba? 'Evrenden Torpilim Var'ın yazarı Aykut Oğut'tan.
Biliyorsunuz, herkes bir 'kişisel gelişim' derdinde. Kitapçıların özel 'Kişisel Gelişim' bölümü bile var.
Her hafta onlarca yeni kitap çıkıyor.
KORKULARINDAN ARIN
Eh ekmek büyük! Kişisel itişip tepişiyoruz. Hayatımızda bir şeyler ters gidiyor ve biz ne olduğunu bulamıyoruz.
İnanç seviyemiz de düşük olunca, saldır kitaplara.
İyi de usta "Mutluluk içimizde" diyorlar, içimizi didik didik ettik, yok!
Sırlar dünyasında tur ata ata başımız döndü.
Niyetler, olumlamalar, pozitif düşünceler derken iyice dibe battık sanki.
Misal; "Ne düşünürsen o olur" buyuruyorlar, biz düşünüyoruz ama başka şey oluyor. Düşüncelerimizi kontrol etmekten robota döndük be! "Korkularından arın" buyuruyorlar.
Oldu! Yahu sizin yüzünüzden ev kaya tuzu, sirke doldu! Dört bir yanımızı ovala ovala arınamıyoruz vallahi.
Korkularımızı sevmeye çalışıyoruz, onlar bizi sevmiyor. Bakın aklıma ne geldi.
Yıllar önce bir seminere gitmiştim, işin suyunu çıkartmış kişisel itişimci ablanın teki selülitleri olan bir kadına "Selülitlerini sev, seversen kaybolurlar" tavsiyelemişti.
İşte o an zirveydi, zirve! "Yahu yağlı yeme, gırtlağını tut, spor yap" deseneeeee!
GELİŞMİYORUM LEYYYYNN!
Neyse...
Hele bu 'Kişisel gelişim' kitaplarının uyduruğuna denk gelirseniz, komple komple bittiniz.
Kafanız karışıyor, canınız sıkılıyor ve sonunda "Sana daaaa kişisel gelişimine deeeee, gelişmiyorum leeeyyyyn" isyanıyla kitapları fırlatıp atıyorsunuz.
Ve tüm bu 'kişisel gelişim' enflasyonunun içinde Aykut Oğut öne çıkıyor benim gözümde... 'Evrenden Torpilim Var' geçen senenin en çok satan kitaplarından biri oluveriyor.
Çünkü adamın dili farklı. Konuları lokma lokma edip sizi perişan etmeden sırlarını paylaşıyor. Okurken güldürüyor, önerilerine kulak verdiğiniz zaman da işe yarıyor. Yani en azından bende işe yaradı gibi.
Buraya kadar okey mi?
O zaman devam...
Efendim benim pazar programım bellidir. Kahvaltı, yazı, yazıdan sonra arkadaşlarla buluşma, kitapçıda bir saat geçirme ve sinema.
Geçen pazarın 'kitapçıda bir saat geçirme' bölümünde 'Çok satanlar'da bir kitap dikkatimi çekti.
KOPYACILIK NEDEN?
Kapağı ayna!
Yasemin'le aynı anda "Aaa Cem Mumcu kitabının kapağını mı yeniledi?
Ovalden dikdörtgene mi geçti?" cümlesini patlattıktan sonra kitabı elimize aldık ki, Aykut Oğut'un yeni kitabıymış.
Nasıl yani?
E yuh!!!
Yahu daha dört ay önce çıkan Cem Mumcu'nun 'Kendine Bakma Kitabı'nın kapağı aynaydı.
Hadi Aykut Oğut; Cem Mumcu'nun kitabından habersizdi. Bu Darla, pardon Dharma Yayınları'nın da mı haberi yoktu?
Böyle bir şeye imkan var mı?
Yok!
O zaman zaten 'çok satan' bir yazarın yeni kitabının kapağında kopyacılık neden?
Bu ihtiyaç neden?
Valla ben bozuldum, hatta kızdım.
Aykut Oğut'a da yakıştıramadım.
Kendisinin evrenden torpili olabilir ama artık benden torpili yok!
Taklitlerden sakınınız.
Ayşe bunu sevmedi!
Hem de hiç!