'Kurt Seyit ve Şura' dizisinin ekibi, geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük televizyon fuarı MIPTV için Cannes'a gitmiş. Dizi sektörümüz için olumlu, moda anlamında fiyasko bir adım olmuş.
EVLERE ŞENLİK!
Kıvanç Tatlıtuğ'un böylesi bir fiziğe sahip olup da şimdiye kadar bir kere bile jilet gibi görünememesi büyük kayıptır. Jean pantolon, jean gömlek, beyaz tişört ve deri ceket içinde ne kadar iyi görünüyorsa; takım elbiseler içinde de bir o kadar havasız, çelimsiz ve zevksiz görünmeyi başarabiliyor. Takım giydiğinde ya ceketi bir beden büyüktür, ya da pantolon paçalarında sorun vardır. Ha bir de gri renkli ayakkabılar seçer ki, evlere şenlik! Ama fiziki artısı o kadar fazla ki, yakışıklılığı ile hipnoz olanlar bunları göremiyor tabii. Şu ana kadar saydığım tüm eksilere bir de tişört üstüne anlamsız ve çirkin mi çirkin iki kolyeyi ekledik mi, alın size zevksizliğin görüntüsü. Stil danışmanı Başak Dizer Fransez ile birlikteliğinden harika sonuçlar çıkacak sanmıştım ama yanılmışım. Gelelim Farah Zeynep Abdullah'ın Nihan Peker imzalı kıyafetine... Genel olarak gayet iyi görünüyor. Sade, abartısız ve klas bir kesim. Saçı, makyajı, her şey harika. Ta ki belindeki kuşağa kadar. Ceket üstüne kuşak trendini uygulayacaksanız, en azından nasıl bağlanması gerektiğini bileceksiniz ve kıyafeti bornoza döndürmeyeceksiniz. Hayatımda gördüğüm en kötü bağlama şekli.
TEK SUÇLU PRADA!
Şeyda Coşkun'un Prada elbisesi haftanın büyük sürprizi. Modayı cesur seçimlerle eğlenerek yaşayanları severim. Herhalde Miuccia Prada gibi ustaların ustası bir kadın koleksiyonuna böyle bir elbiseyi, sadece bakalım diye koymadı. Birileri giysin, modayla eğlenebilsin diye koymuştur. Bazı şov amaçlı couture tasarımlar vardır ki, sadece podyumda kalmalıdır ama bu gördüğünüz öyle bir parça değil. Standart siyah bir elbisenin üstüne sutyen giymiş gibi görünen bir parça kondurmuş, o kadar. Bu elbiseyi, 50 yaş üstü Anna dello Russo'da görsek hayran kalırız, methiyeler düzeriz ama Şeyda Coşkun gibi genç bir kadın giyince yermek için yarışa gireriz. Eminim işleri giyinmekten ziyade dikkat çekmek olan yeni futbolcu eşleri, böyle bir fırsatı kaçırdıkları için epey hayıflanmışlardır :)
HAFTANIN EVET'İ
Eda Taşpınar; büyük markalardan esinlenerek özel diktirdiği çakma kıyafetler dışında, Türk modacıların tasarımlarını da giyer. Mesela Elif Cığızoğlu'nun modellerini çok güzel taşır. Ne giymişse beğenmişimdir. Son dönemde de Nedret Taciroğlu'ndan seçimler yapıyor ve müthiş taşıyışıyla beni kendine hayran bırakıyor. Stil Ödülleri'nde giydiği siyah etek ve yine geçtiğimiz günlerde giydiği beyaz etekle çok hoş görünüyor. Nedret Taciroğlu Couture'ün dantel konusundaki becerisi dillere destan. Bari, şu aralar 'Mezuniyette ne giyeceğim!' derdi yaşayan genç kızlarımıza faydam olsun :)
ŞANSLI ELBİSE!
Türkiye sınırlarına giren dünyaca ünlü bir ismin modacılarımızdan giyinmesi adettendir. Adriana Lima'nın reklam çekimi için İstanbul'a gelmesiyle gülen taraf, Begüm Salihoğlu oldu. Lakin bu elbiseyi geçen ay Esra Oflaz Güvenkaya giymişti. Hem de gayet başarılı bir şekilde taşımıştı. Elbisenin kesimi çok hoş. 'Hangisine daha çok yakışmış?' diye sorarsanız, Esra Oflaz Güvenkaya derim. Hem mücevher uyumu, hem de hacimli saçlarıyla elbiseye tam dozunda bir zenginlik, şık bir hava katmayı başarmış. Adriana Lima'nın takı seçimini beğenmedim. 'Ben çok güzelim, başka bir şeye ihtiyacım yok' demiş ama zayıf kaçmış. Boşuna demiyorum; bizim sosyetikler dünya yıldızlarının pabucunu dama atar diye...
HAFTANIN DAVETİ
Şehrin en iyi konsept mağazalarından Shopi Go'nun verdiği davetler ses getirmeye devam ediyor. Mağaza, yeni sezon açılışını geçtiğimiz hafta Elif Gönensay, Evin Şaşmaz ve Zeynep Bilgin'in ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Shopi Go The Loft; müşterilerine, moda ve lifestyle ürünlerle dolu sıra dışı bir çeşitlilik sunmakla kalmayıp özel satışlar, sınırlı koleksiyonlar, ön satışlar, dünyaca ünlü tasarımcılar ve yeni yeteneklerin buluşma noktası olarak da online satış sektöründe bir ilke imza atıyor. Davet neşeli ve bol alışverişli geçti. Misafirler özellikle Carven'in romantik çizgisine, Damir Doma'nın hacimli detaylarına ve Edun'un güçlü kontraslarına kayıtsız kalamadı. Shopi Go'nun bu tarz davetleri, geleneksel olma yolunda hızla ilerliyor.
