Sevgili meslektaşım Ayşe Özyılmazel, pazar günkü köşesinde hiçbir sosyal ağa mensup olmayan erkeklerin nasıl 'güvensiz' olduğuna vurgu yapmış.
Bir kız arkadaşı; yeni tanıştığı erkeğin ne Twitter'da, ne Facebook'ta ne de Instagram'da hesabının olmadığını görünce, onun bu gizeminden korkup hemen ilişkisini kesivermiş.
Eskiden aileler, talipleri araştırmak için semtin bakkalına, manavına gidip o delikanlı ya da kız hakkında bilgi edinmeye çalışırdı. Şimdi Facebook profiline bakmak yeterli oluyor sanırım.
Yani bir damat adayının Facebook, Twitter ya da Instagram hesabının olması, bankada hesabının olmasından daha güvenilir bulunuyor. Vallahi iyi ki zamanında evlenmişim. Yoksa hiçbir sosyal ağda hesabı olmayan biri olarak tekinsiz bulunup evde kalmıştım!
Halihazırda hiçbir sosyal ağa bağlı olmadığım ve olan biteni sadece gazetemizin bizim adımıza kurduğu Twitter ve Facebook hesaplarından takip ettiğim için de yok sayılmaktayım. İyi de bu sanal âlem, adı üzerinde sanal kişiliklerin cirit attığı bir meydan değil mi?
Kendini kadın olarak tanıtan delikanlıların nasıl cinayetlere kurban gittiğini, interneti küçük kızları ağlarına düşürmek için kullanan sapıkları okumuyor muyuz gazetelerde? Daha geçenlerde çocuğun biri, az tanınmış Latin bir aktörün fotoğrafını kendisininmiş gibi gösterip ünlülerimizi kandırmadı mı? Söyleyin dostlar, bir insanı sanal âlemde tanımaya çalışmak kadar tehlikelisi var mı?
