Londra'ya gidip de bir pide salonunda yemek yiyeceğim aklımın ucundan geçmezdi. Google harita yardımıyla bulduğum Babaji isimli mekana tabanvay gidiyorum. O pide mideye inecekse, ayaklarıma kara sular inecek, yürüyeceğim.
Yoksa bunca geçen sağlıklı zamana ihanet etmiş olurum. Neyse ki Soho'nun tam göbeğinde mekan, çok da zorlanmadık bulmakta.
Yanı başındaki İtalyanlar, Uzakdoğu restoranları; bizim Türk işinin doluluğuna akıl sır erdiremiyor, kapıdaki kuyruğa imreniyor.
Elimizi kolumuzu saklayarak mekana girip 'Yok mu burada bizi karşılayacak bir Türk?' çirkefliği yapıyoruz. Sıradaki insanları sallamıyoruz, ne yalan söyleyeyim. Fonda Ajda, Tarkan ve Sezen'in en hit parçaları. Mekanın dekorasyonu bir Türk mimarlık şirketinin, Autoban'cıların elinden çıkma. Eleştirilerime kızmasınlar ama o mavinin tonu nedir öyle; duvar ve tavan üstümüze üstümüze geldi.
Pide fırınının modern bir uzay mekiğini andıran halini beğendim. Masaların düzeni de olmuş ama dediğim gibi alt kat çok dar. Taş fırının sıcağı sizi bayabilir. Yukarısı tam bir pide salonu... Personelin kıyafetine 10 üzerinden 2-3 veririm. Fazla geleneksel; Antep ve Urfa'da bile böylesi yok. Sanki biraz Arap esintili olmuş o şalvardan bozma personel kostümü.
Mekanın ritüeli pide ustası ile poz vermek.
Çok alışkınlar bu duruma. Ben de uydum bu kurala, hemen şipşak! Babaji'nin logosu da çok Hint işi geldi bana... İsim de hiç Türk değil.
Google'larsanız, Hintçe bir şeyler ifade ettiğini anlayacaksınız. Yanılıyorsam uyarın beni.
Mekanın ayranına, közde pişen Türk kahvesine rakip bira ve şarap çeşitleri var. Rakı geleneğini de unutmamak lazım. İtalyan ve Fransızlar keşfetmeyi seviyor Babaji'yi...
Henüz Türk bir ünlümüz ziyaret etmemiş.
Mantısı da pidesi kadar meşhur; bir tek pide salonu değil anlayacağınız. Midyesi, kalamar tavası, çoban salatası, hünkar beğendisi, kuru fasulyesi bir aydır herkesin dilindeymiş.
Birkaç ay içinde ikinci şubesi Dubai'de açılacak. Ardından 10 şube hedefleniyor. Diyeceksiniz ki 'Mert, bu pide salonunun ne önemi var? Dünyanın her yerinde adım başı Türk lezzeti var.' Haklısınız ama en zengini, en havalısı, en büyük yatırıma sahip olanı bu. Arkasında Alan Yau, yani Hakkasan ve Wagamama var.
