Perşembe günü İzmir'den Madonna konseri için yola çıktım.
Uçağın durumu enteresandı.
Daha önce hiç üçte biri tanıdık insanlarla dolu olan bir uçakta uçmamıştım.
Sanki özel olarak sözleşmişiz gibi... Ona selam, buna selam, pek eğlenceliydi.
Herkes benimle aynı sebepten uçakta olunca konu da tabii "Acaba akşamki konser nasıl olacak?" idi.
ENERJİ SAĞANAĞI
Size hemen sonucu söyleyeyim...
Evet, büyük bir şov bekliyordum ama 1.5 saat boyunca ayran budalası gibi ağzımı kapatamadan "Yok artık, çüş artık, neee, nasıl yaa?" nidaları içinde dövüneceğimi beklemezdim.
Bunun üzerine çıkacak bir konser, bir görsel şölen daha gerçekleştirilir mi bilemiyorum.
Öyle bir enerji sağanağı yağdırdı ki kadın üzerimize, eve gelince dayak yemiş gibiydik. (Enerji sağanağı dedim yaa.. Bulamadım ama daha uygununu.) Ben kadının sesine zaten özel olarak bir hayranlık duymadığım için doğrusu arada playback mi yaptı, sesi mi yetmedi diye hiç takmadım.
Zaten konser de konser falan değildi. İçinde akrobasinin de bol bol kullanıldığı bir illüzyon gösterisiydi.
O pek de büyük olmayan sahnede, o muhteşem gösteri nasıl gerçekleşti bilmiyorum.
Eğlence mühendisliği diye bir şey var herhalde de daha resmiyete kavuşmadı.
Sahnenin her yerinden bir şeyler çıktı, havaya kurşun askerler asıldı, trampet çaldı, uçtu uçtu kuş uçtu vs...
Ahhhh bir de o kostümler, o çizmeler, botlar, ayakkabılar...
Bir de o vücudu görünce konser çıkışı yediğim dürümler bana daha da bir dokundu yalnız. (Bu arada evet, kollar gerçekten pek kötü görünüyor ama o da yogadan sanırım. Hem kaslı, hem sarkık gibi; bir garip.)
10 NUMARA ŞOVDU!
Bu arada "Yok sesi detoneydi, işi vokalistler götürdü" falan diyenlere de bir sözüm var: Sen bırak öyle saatlerce dans etmeyi, iki kat merdiven çıkıp 'mini mini bir kuş'u sesin titremeden söyle güzel kardeşim, ondan sonra zeka pırıltılı yorumlarını yap olur mu?
On numara kadın, on numara şovdu; o kadar işte!
Kısaca kim ne yaptı bilmiyorum ama ben çok eğlendim.
Bir kere daha konsere gelirken korktuğum başıma gelmedi ve dolayısıyla her fırsatta düşmeye yer arayan modum hep yüksekteydi.
KOLAY ULAŞTIK
Cihangir'de evinde kaldığım ve konsere beraber gideceğim arkadaşımla Türk Telekom Arena'ya o kadar kolay ulaştık ki, benim gibi İstanbul trafiğinden yabani bir hayvandan korkar gibi korkan kadın için bu bir mucizeydi!
Taksim'den metroya bindik ve yine sadece konsere giden yüzlerce insanla beraber kaynaşa kaynaşa kısa bir yolculuk yaptık.
Dönüşte de aynı şekilde. Stattan çıkmamızla eve varmamız 20 dakikaydı herhalde.
Tıkır tıkır bir organizasyondu.
BKM'ye de GNL'ye de helal olsun.
Etrafta organizasyondan kaynaklı mutsuz olan kimseyi görmedim. Tek olumsuzluk; içki satışına izin çıkmayışıydı.
Bu tür konserler; alkolsüz 'cilveleşmeden halvete girmek' gibi çünkü.
Tadı bir parça eksik kalıyor.
Eh o da nazarı olsundu, oldu.