Yine dolu dolu, gıybet oranı yüksek, eğlenceli ve koşuşturmalı bir haftayı daha ardımda bıraktım. İşte bu haftadan arda kalanlar...
Derya Şensoy'a teknoloji mağduru da diyebiliriz... Hepimiz teknolojik aletlerle, özellikle diz üstü bilgisayarımız, cep telefonumuz, akıllı mı akıllı televizyonumuz ile bir tuş mesafesinde ilişki yaşıyoruz. Apple TV ile senkronize olan iPhone ve Macbook'larımız hayatımızı kolaylaştırırken, bir tanesinin başına bir şey gelse hayatımız orada duruyor, sekteye uğruyor. İşte öyle bir anda Derya ve kardeşi Ferhan'la birlikte Zorlu Center'daki Apple'a koşturduk. Derya'nın bilgisayarındaki teknik sorunu anlamak için kapının sonuna kadar uzanan kuyrukta bir saate yakın bekledikten sonra, bir hafta sonraya randevu alabildik. Yaşadığımız; Apple'da işlerin Türkiye'de ne kadar da yavaş ilerlediğini gösterdi bize. En manidar olanı da kuyrukta bir beyefendinin söylediğiydi: "Neyse ki biz Türk milleti ekmek kuyruğunda saatlerce beklemeye alışığız. Bu kuyruk bize vız gelir, vız!" Apple dünyasından ayrılırken öğrendiğim şuydu: Her an her bilgiyi yedekleyin; bir gün tüm akıllı aletleriniz çökebilir.
KISKANÇLIKLAR ARTACAK
İstanbul mekanlarındaki Çin yeni yılı kutlamaları dikkat çekiciydi. Özellikle Spago ve Shang Palace'da sıra dışı ve merak uyandırıcı partiler organize edildi. Ay takvimine göre; her yıl yeni ay gününde kutlanan Çin Yeni Yılı, İstanbulluların da ilgisini çekmiş olmalı ki birçok Uzakdoğu restoranı bu bahane ile tıka basa dolmuştu. Çin pazarlarından esinlenerek tasarlanan dekor, Maymun Yılı'na özel hazırlanan mönü ve başroldeki pekin ördeği oldukça lezzetliydi. 'Bir yaşıma daha girdim' dedirten bahar festivali tadındaki bu kutlamalarda, Maymun Yılı'nda bizi nelerin beklediğini merak ettik.
O zaman bir astroloji uzmanından tüyolar alalım... Öğrendiklerimi ufak ufak sizlerle paylaşayım canlarım... Kıskançlıklar ve rekabet artacak, yeni ilişkiler kurma çabasını bir kenara bırakmamız gerekecek. Eski ilişkilere ve dostluklara sadık kalmamız önem kazanırken; bireysellik, hatta bencillik ön planda olacak. Küçük adımlar, büyük başarılar getirecek... Azimle çalışanlar, başarıları ile öne çıkacak. Eh bir Maymun Yılı eksikti; o da oldu. İnananlar bu yılın keyfini çıkarın...
Bu haftanın en cafcaflı gecesi Esma Sultan'daki Caviar House&Prunier davetiydi. İstanbul cemiyetinin havyarla samimi bir ilişkisi olduğunu biliriz. Her biri 'Sue Ellen' edasıyla bu düşkünlüğünü sergileyip havyar shot'larken, 'Bir dönem havyar diyeti yapıp kilo verdim' diyen sosyetik bir isme de denk geldim.
Peki havyar nasıl shot'lanır? "Mert'ciğim, gel göstereyim" diyen Caviar House uzmanı, baş parmağımla işaret parmağım arasına havyarı koyunca, "Yapma, bak yağlanıp kokacağım şimdi" diye tepki verdim. Ama tadımın ardından tenimde ne yağ, ne de koku kaldı. İşte bu da havyarın kalitesini oraya koyan en önemli unsurmuş; bilen bilmeyene öğretsin. Meraklısına; Atatürk Havaalanı Dış Hatlar Gidiş'te açılan Caviar House'a gidip siz de bir shot havyar atın; havanız olsun canlarım.
