Yıllar
önce rol aldığı 'Sihirli Annem' dizisiyle çocukların gönlünü kazanan İnci Türkay, yine miniklere yönelik bir projeyle izleyicilerin karşısına çıkıyor. 'Köstebekgiller: Perili Orman' filminde Evrim Akın ve Ruhi Sarı ile başrolleri paylaşan Türkay, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı...
'Köstebekgiller', beş yıldır devam eden bir dizi. Sinema filminin yapılacağını öğrenince ne düşündünüz?
Havalara uçtum! Çocuklar bu diziyi çok sevdi, filmi de daha maceralı ve heyecanlı oldu. Bayılıyorum böyle aksiyonlu işlere... Çekimler çok keyifliydi. Filmde en zorlandığım an, minibüs kullandığım sahneydi. Çünkü yaşı benden büyük bir minibüs kullanmam gerekti. Vitesi çok zor geçiyordu, direksiyonda boşluk vardı ve çok sertti.
Nasıl bir film oldu?
Yeşil ve çevreci bir film... Doğayı koruma ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmekle ilgili mesajlar var Filmde çocuklarla tatile gidiyoruz ve başımıza gelmeyen kalmıyor. Bu filmde oynamasaydım da kesinlikle gider izlerdim.
Yabancı animasyonları izler misiniz?
Seyretmem mi... En son Nicole Kidman'ın oynadığı 'Ayı Paddington'ı izledim. 'Buz Devri' serisinin yeni filmi gelecek; onu sabırsızlıkla bekliyorum. 'Ninja Kaplumbağalar'ı seyrettim; Megan Fox'un yerinde olmak için herhalde ölürdüm! Öyle güzel bir aksiyon ki...
Çocuk filmlerini aslında büyükler de izliyor. Ama bu yapımlara karşı bir küçümseme hali var sanki...
Maalesef bizim ülkemizde öyle. Dünyada ise Martin Scorsese bile çocuk filmi çekiyor. Birçok önemli isim çocuklara yönelik projelerde oynuyor. Bizde beceremedikleri için böyle düşünüyorlar.
Aslında çocuklar için iş yapmanın çok zor olduğu söylenir...
Kesinlikle... Söylediğin her kelimeden sorumlusun çocuk filminde. Bir de gerçekte olmayan karakterlerle oynuyorsun. Ejderhalar, canavarlar rol arkadaşımdı.
SABAHLARI ASIK SURATLA UYANANLARI ANLAMIYORUM
Sürekli pozitif ve güleryüzlü olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Oyunculuk yapayım, süper olayım, kapak yıldızı olayım, herkes benden bahsetsin gibi bir çaba içinde olmadım. Hayatı çok seviyorum. Seyahat etmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi, hayvanları seviyorum. Onun için de hep pozitifim. Suratı asık uyananları anlamıyorum.
Hiç mi kötü anlarınız olmuyor?
Elbette oluyor ama ben pek bu dünyaya ait olduğumu düşünmüyorum. Ben başka bir kafada yaşıyorum. Filler şarkı söylesin, kediler konuşsun, uçabileyim, bulutlara çıkıp ineyim, hayvanlarla konuşayım.
Çok fantastik işlerde rol aldığınız için mi böyle düşünmeye başladınız?
Hayır, yaşadığımız gerçeklik o kadar acı ki, galiba bu benim kaçışım.
Yaşadığımız gerçeklerden kastınız ne?
Ekonomik, politik, eğitim sorunları, pahalılık gibi sorunlar beni çok üzüyor. Ben otistik ve Down sendromlu çocuklarla çalışıyorum. Onlarla beraberken, sahip olduklarıma şükrediyorum.
