Meryem Uzerli buralardan çekti gitti. Bu yazıyı yazdığım cuma sabahına kadar, döneceğine dair de hâlâ bir belirti yoktu.
Baktı ki Türkiye'de dizi sektöründe çalışma şartları insan haklarına aykırı; bu zamana kadar kazandığı parayı yanına kâr saydı ve Almanya'ya doğru yandan yandan usulca uzadı.
Olan Star TV'ye, yapım şirketi TİM'S Production'a ve tabii 'Muhteşem Yüzyıl' izleyicilerine oldu.
Ben çarşamba akşamları 'Kuzey Güney'ciyim. İlk başlarda 'Sülüman'ı da izliyordum ama sonra sadece üç mekanda geçen dizi beni bunalttı.
DİZİLER YAVAN GELİYOR
İnsan 'Shameless', 'Dexter', 'Breaking Bad', 'Homeland' gibi dizileri izleyince, hatta bağımlısı olunca; bizim 120'şer dakikalık ağda gibi uzayan dizilerimiz biraz yavan geliyor.
Bu yüzden son zamanlarda tempoda hafif bir kayıp yaşasa da; tek izlediğim, beni sıkmayan, ekran karşısında büyük keyif veren 'Kuzey Güney'...
Onun dışında yerli yapım izlemiyorum.
Ama her hafta parçası olduğunuzu hissettiğiniz bir hikayenin pat diye yarıda kesilmesinin yaratacağı sinir bozucu etkiyi de tahmin ediyorum. Bu yüzden 'Muhteşem Yüzyıl' izleyicisi için şimdilik üzgünüm.
Meryem; Türkiye'ye ve diziye dönmeme konusunda Nuh diyor, peygamber demiyormuş.
Sebebi; setteki ağır çalışma koşullarından bir parça sigortayı sıyırması imiş.
Tabii kız Avrupa'da doğmuş, büyümüş. İnsanın insan yerine konulduğu şartlarda çalışmaya alışmış.
Burada durum farklı.
Oyunculara bölüm başına verilen paralar, insan parası değil bir kere; abartılı, saçma sapan ücretler.
Ama bunun karşılığında da çalışma koşulları hem onlar, hem de set çalışanları için insanlık dışı...
Etrafta bir "Sana bu kadar çok para veriyorsak, eşek gibi çalışacaksın köle" diyen kırbaçlı adamlar eksik.
Haydi oyuncular, bugün benim diyen ticaret erbabının kazandığı paradan çok daha fazlasını cebe indiriyorlar, o yüzden dişlerini sıkıp günde 18 saat çalışmaya seslerini çıkarmayabilirler.
Peki ya üç kuruş maaşlı set işçileri?
Onların durumu daha da vahim.
Televizyon dünyası, ne kadar renkli ve eğlenceli görünse de, aslında kanlı bir dünya.
Meryem'in bu firarı belki sistemin bir parça düzelmesine neden olur. Gerek kanallar, gerekse yapım şirketleri yakında bindikleri dalı kıtır kıtır kesecekler yoksa...
