'Birdman'i izlemek için pek çok nedeniniz var. Bunlar arasında, filmin Oscar gecesinin galibi olması belki de en son seçenek. Eğer iyi bir sinema izleyicisiyseniz, Alejandro Gonzalez Inarritu'nun, 'Amores Perros', '21 Gram', 'Babil' ve 'Biutiful' filmleriyle çoktan En İyi Yönetmen ödülünü hak ettiğini biliyorsunuz demektir.
'Birdman'; öncelikle yönetmeni Inarritu olduğu için gözü kapalı izlenmeyi hak ediyor. Benim kişisel fikrime göre 'Birdman', daha önceki Inarritu filmlerini aşan bir yapım değil ama kendi çapında çok özel bir film. Bir kere 'Birdman', çekim tekniği olarak bir şaheser. Daha önce de tek plan çekimleriyle öne çıkan yönetmenler oldu ama Inarritu tek plan çekimini bütün bir filme yayma etkisi yarattı. Elbette kesilen sahneler var ama bunlar o kadar muhteşem kurgulanmış ki, kapı açılması gibi saniyelik bir anda sahneler değişiyor. Ve bütün filmi sanki tek planda çekilmiş gibi hissediyorsunuz. Bunu yapacak çok az yönetmen var.
'Batman' dışında popülerliği olmayan Michael Keaton'ın 'Riggan' karakterini oynaması da müthiş bir tercih. 'Riggan', vakti zamanında 'Birdman' filmiyle meşhur olmuş ama sonradan unutulmuş, oyunculuk ve gerçek sanatla tekrar şöhrete ulaşabileceğini düşünen bir adam.
Gerçek oyunculuk ve sanat mı dediniz? Yaşadığımız çağda kimin umurunda bunlar! Artık popüler olmak için mutlaka Facebook'ta yüz binlerce beğeni ve Twitter takipçisi kazanacak bir salaklık yapmalısınız. 'Riggan'ın kazara yaptığı saçmalıklar ise filmde eşsiz bir popüler kültür eleştirisi olarak perdeye yansıyor.
Ama 'Riggan'ın derdi popüler olmak değil; gerçekten haklı bir takdir bekliyor ve en büyük hatası da bu aslında.
'Birdman'; bu çağda dürüst ve erdemli olmak isteyenlerin nasıl cezalandırıldığını anlatan bir başyapıt. Bu film aslında olduğunuzdan farklı hayatlar isteyen ama risk alamayan insanlara da ilham kaynağı olacak.