Yooo, hayır!
Hiçbir kadın bikini sezonunu açmaya hazır olamaz!
Yok öyle bir hazır oluş. Yok öyle bir seferde konuya cuk oturuş.
Dün sabah ablamla bir AVM'de işimiz var, bikini satan mağazaya girdik.
Hani '19 Mayıs geliyor bir yerlere kaçar mıyız acaba' fikriyle.
Bikiniler cıvıl cıvıl, üstelik indirimde.
Gel de sevinme. Kırmızılısı, mavilisi, cart yeşili, kenarı fırfırlı siyahı... Bulduğumuzu alıyoruz. Denemek için canııım.
Elimizde bikinilerle yan yana kabinlere girdik. Çıkan yok tabii, nereye çıkıyoruz?
ŞURAM PÖRTLEDİ
Ben bir umut, bir ışık arayarak; "Zeyneeep, nasıl oldu seninki?"
Zeynep'in ses tonu en düşükte; "Yanii bilemedim ben, seninki?"
Seninki değil, seninkiler; elimi hiç korkak alıştırmamışım, 10 tane almışım.
Allah'ım, bir insan beyaz olur da bu kadar mı beyaz olur. Beyaz peynir yanımda koyu kalır. Öyle bir ten tonundayım ki, siyah dışında hiçbir renk uymuyor zaten. Hayır, aylardır yaptığımız sporlar, diyetler nereye kayboldu.
Bu kabinin ışığı ne saçma!
Yahu ben geçen sene ne giyiyordum, ay tiksindim bikiniden.
Bi de konuya geçiş kolay değil. Bikini kafası diye bi'şey var.
Sezonu açarken sıkıntı çeker, 'Ay oram çıktı, buram pörtledi' diye sızlanırsın; denize ayağı soktun mu, iki ton koyuldun mu da giyinmeler bilmezsin.
Öyle bu kadın cinsi; gel gitli, bilinmez ve kestirilemez.
Hem çok zor adapte oluyoruz, hem de olaya girdik mi 40 yıldır içindeymişiz gibi davranıyoruz.
Ee ilişkilerimizde de böyle değil mi? Sevgilimiz olur, bir ömür eşimiz varmış gibi hallere gireriz, bekar arkadaşlarımıza üzülürüz.
Ayrılırız, 40 yıllık bekar gibi 'Oooh misss' naraları ata ata dolanırız.
Adamına göre şekillenişimizi hiç saymıyorum.
AVM'DE TRAVMA
Diyelim adam sporu sever, biz Süreyya Ayhan'dan da atletizdir. Adam kılını kıpırdatmaz, bakkala bile arabayla gideriz. Çocuğumuz yoksa çocuksuzluğu savunuruz, varsa anne olamayanlara acırız.
Öyle bu kadın cinsi, hangi tarafı savunacağı belirsiz.
Kendimden biliyorum.
Neyse, dönelim bikiniye...
Demek istediğim hani 'Bikiniye hazır olun' falan diye spor programları, diyet listeleri pazarlıyorlar ya; ben size söyleyeyim, topu faydasız.
Güneşin altında üç- beş gün dönmeden, denize girip, çıkıp iyotla ayarları yenilemeden, kankaların selülitleri ve göbecikleriyle iç rahatlatmadan hiçbir kadın bikiniye hazır olamaz.Bak bize; 10 bikiniyle kabine girip sıfır bikiniyle mağazadan en hızlı çıkışı yaptık. Bence en mutlu alınan bikini, plajdaki küçük dükkanda satılan bikinidir.
AVM'de sahil kafasını yakalamaya çalışmak, büyük travmalara sebebiyet verebilir.
Demedi demeyin kızlar.
