Son iki yıl içinde bu başlığı kim bilir kaç kez attım. Ama insan haber bültenlerini izleyince, kendine başka bir soru soramıyor.
Hafta sonu Show Haber'de üç ayrı haber görüntüsü birbiri ardına ekrana geldi.
İlkinde;
Konyalı bir kamyon sürücüsü, cep telefonu bayiine kamyonuyla dalmış. Bilerek, isteyerek, planlayarak. Sebep?
Arızalı cep telefonunu değiştirmek yerine işi yokuşa sürmüşler. O da çıkmış dışarı, çevirmiş kamyonunun kontak anahtarını, dalmış mağazadan içeri...
İkinci haber Kocaeli'den.
Tekstil firmasındaki alacak verecek tartışması kavgaya dönüşmüş. Taraflardan biri, yediği dayağı hazmedemeyince, kamyonetle mağazadan içeri girmeye kalkmış.
Hem de arkadaşlarını ezmek pahasına...
Haber serisinin üçüncüsü İzmir'den... Adam, sürekli apartmanlarının önüne park eden komşusundan dertli. Önce park halindeki otomobilin üzerine boya atmış. Kesmemiş, bu sefer ikinci kattaki evinin balkonundan koca çamaşır makinesini aracın üzerine fırlatmış! Aracın sahibi geri döndüğünde otomobilinin tepesindeki çamaşır makinesini ve hurdaya dönmüş aracını görünce şoke olmuş.
Bir bültende 'nasıl delirdiğimizi' kanıtlayan üç haber arka arkaya... Sebebi; yaşadığımız toplumsal travmalar mı, siyasi cepheleşme mi, sınırımızdaki savaş tehlikesi mi, ekonomik güçlükler mi bilmem. Ama cümleten psikiyatr kanepesine sırt üstü yatıp çocukluğumuzdan başlayarak anlatmanın vaktidir!
