Dün İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Antalya, Kütahya, Bilecik, Bursa vs. birçok ilde elektrik kesintileri yaşandı. Aynı anda bu kadar büyük çapta bir elektrik kesintisi daha önce ülkemizde yaşanmadı galiba...
2003'de Amerika ve Kanada'daki, yedi eyaleti karanlığa gömen elektrik kesintisi, en çok New Yorklular'ı korkutmuştu. 11 Eylül'ün izlerini üzerinden atamayan halk, yeni bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldığını düşünmüş, insanlar panik içinde sokaklara fırlamıştı. Bazı yerlerde yağmalama vakaları yaşanmıştı.
ELEKTRİK ÜÇ GÜN GELMEZSE...
Dün sosyal medyada genelde elektriklerin neden kesildiğine dair komplo teorileri üretildi. Halbuki asıl tartışılması gereken soru 'Ya elektrik gelmezse' olmalıydı.
Düşünsenize elektriklerin iki-üç gün gelmediğini...
Ya bir hafta gelmezse? Hadi biz 80 kuşağı elektrik kesintilerine, gaz lambasına alışkınız ama dün bazı gençler birkaç saatlik kesinti yüzünden hayata küstüler.
Birçoğu telefonun şarjının bitmesinden yakınıyor; 'Ya tweet yazamazsam' endişesi yaşıyordu. Keşke derdiniz sadece bunlar olsa.
Düşünsenize metrosuz, doğalgazsız, televizyonsuz, telefonsuz, trafik ışıksız vs. birkaç gün geçirdiğimizi; ülkede kaos çıkar.
Bankalar, ATM'ler çalışmıyor, uçaklar kalkmıyor, marketler kapanıyor, e-posta bile atamıyorsunuz. Önce üretim, sonra da hayat durur.
İkinci gün dolaptaki yiyecekler bozulmaya başlar. Üçüncü gün bazı yerlerde insanlar susuz kalır, süper marketler yağmalanır. Dördüncü gün gıda sıkıntısı baş gösterir, önce hastanelerdeki insanlar ölmeye başlar...
SİBER SALDIRI OLURSA...
Vallahi 31 Mart'ı elektriğin anlam ve önemini anmak adına özel bir gün ilan edelim. Ve bazılarınız kızacak ama nükleer enerjiye 'Hayır' derken bir kez daha düşünelim. Enerjiden daha önemli ne var bu hayatta? İddia ediyorum, iki gün elektriksiz yaşayalım ve sonra nükleer enerji için referandum düzenlensin; yüzde 90 nükleer enerjiyi ister! 'Dünya nükleer enerjiden vazgeçerken sen neden bahsediyorsun?' demeyin. Sadece bazı ülkeler yenilerini yapmıyorlar, nükleer enerjiden tamamen vazgeçme diye bir anlayış henüz yok. Gelişmiş ülkeler, nükleer enerjiyle gelişmelerini tamamlayıp doğanın içine ettikten sonra şimdi 'Nükleer enerjiye karşıyız' diyorlar.
Önce gelişmiş ülkeler nükleer enerjiden tamamen vazgeçmeli!
Elbette doğayı katledelim, her yere nükleer santral kuralım demiyorum ama birkaç nükleer santrale ihtiyacımız var. Nükleer enerjiye sahip olmak aynı zamanda güçlü bir ülke olmak anlamına geliyor.
En azından nükleer enerjiye sahip olmanın tecrübesini yaşamalıyız. Bu tecrübe, ülke güvenliği açısından da önemli. Dünkü elektrik kesintisi bir siber saldırı sonucu da olmuş olabilirdi! Düşünsenize bir savaş çıkıyor ama elektriğiniz yok!