Tüm dünya New York Post'ta yayınlanan bir fotoğrafı tartışıyor.
Metroda 58 yaşındaki Ki-Suck Han'ı raylara itmişler. Zavallı, üzerine gelen trenin altında kalarak ölmüş. Onun son anlarını ise Umar Abbasi adlı bir serbest gazeteci fotoğraflamış. Söz konusu fotoğraf, gazetenin birinci sayfasından 'Ölüme Mahkum' başlığıyla verilmiş.
VİCDAN İLE KARİYER
Umar Abbasi, kendisine yöneltilen eleştirilere karşılık, "Adama yardım etmek istememe rağmen bunu nasıl yapacağımı bilemedim. Fotoğraf makinemin flaşıyla trenin makinistini uyarmaya çalıştım ama olmadı" demiş.
Yerseniz...
Bu durum, biz gazetecilerin her an karşısına çıkacak bir yol ayrımıdır. Öyle bir an gelir ki, insanlığınız ile mesleğiniz boğaz boğaza kavgaya tutuşur. "Allah böyle bir anda insanlığımı benden esirgemesin, mesleki hırsıma mağlup olmayayım" diye dua ederim hep.
Fotoğrafı görünce Şile sahillerindeki tekne faciası haberi gözümün önüne geldi.
Sahil Güvenlik botu kayalara çarptığında kazazedelere yardım etmek isteyen balıkçılardan biri de dalgalara kapılıp hayatını kaybetmişti.
Hayatında hiç tanımadığı insanların yaşamını kurtarmak için kendini feda etmişti. O fedakâr adam da pekala kendini sulara atmak yerine cep telefonunu çıkarıp olan biteni görüntüleyebilirdi ama yapmadı.
Ne yazık ki bazen geride kalanlara 'insanlıklarını' hatırlatmak için bazı kahramanların kendilerini feda etmeleri gerekiyor. Kimileri bir adım geri çekilip sadece deklanşöre basmakla yetiniyor.
Zavallı Ki-Suck Han'ın son fotoğrafı gazetede 'Ölüme Mahkum' adıyla yayınlandı ama o fotoğrafın sahibi Umar Abbasi'nin durumu çok daha dramatik. Çünkü o, vicdan azabıyla birlikte bundan böyle 'Yaşama Mahkum...'
Tabii ki kimseyi 'hayatı pahasına başkalarına yardım etmediği için' suçlayamam. Allah, insana önce kendi bedenini koruyup kollamayı öğütler. Bu nedenle 'Kahraman olmamak' asla ayıplanacak bir şey değildir. Ayrıca o anda ben ne yapardım, onu da bilmiyorum ama fotoğraf çekmeyeceğimi biliyorum.
Bazen düşünüyorum da; insanlığın yok oluşuna tanıklık etmek için 21 Aralık'ı beklemeye gerek yok galiba...
