Dün akşam Nişantaşı'nda bir cafede toplanmışız, magazin manşetlerini süzgeçten geçiriyoruz.
Ağımıza takılanlardan biri de; benim de Miami'de ziyaret edip keyifli vakit geçirdiğim Ceyda Ateş-Buğra Toplusoy çifti.
Onların ilişkileri ile ilgili nelerin olup bittiğini ilk ben anlatmıştım. Ceyda oralara yerleşecekti, kendine bir butik açacak, oralı olacaktı.
Ardından Türkiye'den iş üstüne iş geldi ve Ceyda ayağını İstanbul'dan kesemedi; sinema filmi, dizi derken set koşturması başladı.
GENETİĞİNDE VAR
Hatırlarsanız Ceyda çocuk oyuncu olarak bu sektöre girmişti. O zaman da anne- babadan ayrı kalıp saatlerce çalışıyordu, şimdi de sevdiği adamdan ayrı kalıyor. Bu çok normal çünkü onun genetiğine kodlanmış çalışmak.
Bazı insanlar öyledir; iş ve aşkın senkronu bir türlü tutmaz.
Ceyda, çok aşık olsa da çalışmadan kimsenin gölgesinin ardında yaşayamaz. Çalışma hayatına kapılan çoğu kadında da durumlar aynı. Hele bir de araya mesafe giriyorsa, yani bizim dilde 'long distınsss ilişki' yaşanıyorsa, işler iyice sarpa sarıyor. Çift bir de popülerse; onlar ayrılmasa bile ayırıyoruz.
Pek yakıştırdığım bu çiftin ayrılığından yana olmayan biri olarak hemen Ceyda'yı arayıp doğruyu öğrendim. Ortada ne ayrılık var, ne de başka bir şey; rahat olun. Çift ilişkilerini bir süre gözden uzak yürütecek, bir süre Instagram'da bile bir şey paylaşmayacaklar.
Bence doğru karar! Bazı ilişkiler gözden uzak olunca, daha da güçlenir.
Yöresel tatlar metropol hızıyla masanızda
Karaköy'deki Perşembe Pazarı'nın hemen solunda bulunan bir balıkçıydı Akın Balık... Balık ağları ve sandallar arasında eski masa ve sandalyelerle adını duyurmuştu. Akın akın keşfedildi popüler entel tayfa tarafından... Tam balıkçı kasabasından çıkma bir yerdi. Geçtiğimiz yılların en çok gidilen, salaş mekanıydı. Çay bardağındaki rakısı, fondaki Türk Sanat Müziği ile Karaköy fenomeniydi. Şimdi Akın Balık yaratıcıları yeni bir restoran projesine el attı. Yöresel tatları metropol hızıyla masanıza getiren Akın Restoran'da; kendinizi Antep lezzetlerinden Datça'ya uzanan bir keşif turunda hissedeceksiniz. Özellikle mekanın köy burgeri, Kezban kavurması ve de erişteden Anadolu makarnası müthiş. Hemen Şişhane'nin yolunu tutun.
'Dahi bellek' İstanbul'u resmedecek
Helikopterle yaptığı turlarda hafızasına kaydettiği görüntüleri olağanüstü bir çizim gücüyle resmeden ve 'dahi bellek' olarak bilinen İngiliz boyama sanatçısı Stephen Wiltshire, Palladium Tower'ın açılışı nedeniyle ilk kez Türkiye'ye geliyor. Bugüne kadar Roma, Madrid, Dubai, Kudüs, Londra, Singapur ve New York'u çizen Wiltshire, bu kez İstanbul'u resmedecek. İstanbul'u 45 dakika helikopterle gezecek olan sanatçı, hafızasına kaydettiği manzarayı, 24-28 Eylül tarihleri arasında Palladium AVM'de kurulan dev bir tuvale, beş gün boyunca resmedecek.
Ah kış gelse de şunları yapsam...
Havalar serinlemeye başlıyor. 'Ah kış gelse de şunu yapsam' cümleleri ile masalar şenleniyor. Ben de özlediğim şeyleri kaleme aldım. İşte onlardan birkaçı:
- Kış gelse de Günay'da Sibel Can'ın üstüne Ebru Gündeş sahnesi izlesem. Alaturkadan fanteziye bir gazino gecesi yaşasam.
- Etiler Şamdan'ın merdiveninde tıkış pıkış bir aşağı bir yukarı inip çıksam, gecenin üçünde yer bulmak için mekanı zorlasam.
- Nişantaşı Sess açılsa da evden yürüyerek Türkçe popun dibine vursam, biraz salınsam.
- İş stresini, salı geceleri Nişantaşı Reasürans Pasajı'ndaki Corridor'da, kendine has Türkçe müziklerle geç saatlere bırakmadan atsam.
