Batının Budizm ile aşk hikayesi daha çok yeni sayılır. Henüz heyecanını kaybetmemiş, romansı yüksek yeni bir aşk macerası gibi... Budistler ne de olsa sakin, dingin, stressiz insanlar. Düşüncelerine teslim olmadan, anı yaşamayı öğrenebilmiş kişiler... Nefret yerine şefkati beslerler. Aşırı düşüncelilerdir. Duygular onlar için gelip geçicidir, hayatın en derin gerçeklerini net olarak görebilirler, duygulara kapılıp, önemsiz şeyleri büyütmezler. Budist olmak bir anlamda spiritüel saflığı, dengeyi ve egosuz yaşamı temsil ediyor. Budistlerin bu özelliklerini düşününce, pop kültüründe hızlı ve hırslı hayatların içinde neden Budizm'e birden önem verildiğini anlamak zor değil. Ancak genelde büyük kentlerde Budizm insanın hayatına alışverişte giriyor daha çok... Düşünce şeklimizde, göstermelik yaşantımızda fazla bir değişiklik olmasa bile; dinlediğimiz müzikte, kullandığımız aksesuvarlarda, güzellik ürünlerinde, hatta ev eşyalarında Zen'i fon olarak seçtiğimizde kendimizi daha dingin ve huzurlu hissediyoruz. Hatta 2 bin 500 yıllık bu kültüre/dine biraz daha fazla ilgi gösterenler, kocaman Budha heykellerini evlerinin ortasına yerleştiriyorlar... Anlayacağınız Zen kültürünün bir parçası olmak, biraz pahallıya geliyor kentlerde... Burada söylemek istediğim şu; sadece Zen kültürü temalı ürünleri satın alarak, Zen temalı seyahatlere çıkarak, tofu yiyerek, daha dürüst, daha temiz, daha şefkatli, daha gelişmiş ruhlara sahip olduğumuzu düşünüyoruz... Bu şekilde zihinsel bir masajın bir zararı var demek istemiyorum. Ama aynen yeni bir aşka başladığımızda göremediğimiz bazı gerçekler gibi, burada da göremediğimiz birşey var. Kişisel gelişimin 'cool' ve 'hip' olmak ile bir alakası yok. Budizm'i gerçekten pratik etmek istiyorsanız, hayatınızda bazı fedakarlıklar yapmayı da göze almanız gerekir. Mesela zarar vermemek, düşüncesizce hareket etmemek ve yalan söylememek, Budistlerin en önemli öğretileridir. Bu öğretileri yaşam şeklinize adapte etmediğiniz sürece, Zen temalı ürünlerin zihin ve bedene etkisi, yeni bir aşk macerasının geçici heyecanından öteye gidemez.
