Evet, ciddiyim! 'Gecenin Kanatları', 'hakkında en çok polemik üretilen film' olacak. Ne filmmiş yahu! Önce çekilecek sevişme sahnesinin dedikoduları yayıldı. Sonra bu sahnenin basına sızdırılması tartışma konusu oldu. Ardından Beren Saat'in filmin galasına katılmaması memleket meselesi yapıldı. Beren'in galaya katılmamasının ardından yapımcı ve oyuncuların yaptığı açıklamalardan da herhalde beş-altı polemik doğmuştur. Şimdi ise Beren'e galaya katılmadığı için açılan davanın artçı şoklarını yaşıyoruz. Beren'in sevişme sahnesi için, "Tuzağa düşürüldüm. Bu sahne için bana, belden yukarısı çıplak olacak ama sadece sırtını çekeceğiz demişlerdi. Meğer yan tarafa ayna koymuşlar. Rol heyecanı, fark edemedim. Hiç istemediğim görüntüleri kaydetmişler. Bunların kullanılmasına izin vermemiştim" demiş. Bu açıklamanın akabinde yaşanacak yeni polemikler de iki-üç ay magazin basınında tartışılır. Beren'in koskoca aynayı görmemesi ve yaptığı açıklamalar fazlasıyla komik ama ortada bir kötü niyetin olduğunu hissettiriyor.
YÖNETMEN NEDEN SESSİZ?
Bana kalırsa esas sorun Beren'in yapımcı olarak Murat Tokat'ın kötü niyetli olduğuna inanması. Gala kriziyle çıkan polemikler de aslında Tokat'ın, Beren'in oyunculuğundan çok popülaritesinden yararlanma kaygısı içersinde olduğunu gösterir nitelikte. Basına sızdırılan sevişme sahneleri bu niyetin en büyük delili. Filmin bazı erkek oyuncularının yaptığı açıklamalar da çok kabaydı. Bence Beren tüm bu çirkin tartışmaların arasında, bir kadın olarak çok yalnız kaldı. Artık bir şekilde bu tartışmalara nokta konulmalı. Aklıma takılan bir diğer mevzu da filmin yönetmeni Serdar Akar'ın sessizliği... Galiba Akar da yapımcıdan yana şikayetçi ve bu projede yer aldığı için pişman. Bence artık Akar'ın gerçekleri açıklama zamanı geldi. Belki bu soru onu harekete geçirir: Sevgili Akar, Beren'i tuzağa düşürdüğünüz söyleniyor. Bu ağır suçlamadan sonra da konuşmayacak mısınız?
