Başrollerini İlhan Şeşen, Türkü Turan ve Settar Tanrıöğen'in paylaştığı 'Saklı' isimli film; vizyona girmeden önce sevişme sahnesiyle çok konuşulmuştu.
Bunda Şeşen'in "Türkü'nün çocukluğunu bilirim, babası arkadaşım. Bu yüzden öpüşme sahneleri beni zorladı" açıklamasının da etkisi çok oldu.
Bu açıklama ve o erotik sahne; internet sitelerinde o kadar çok tık aldı ki, siteler haberi günlerce sayfalarından indirmedi.
Bu kadar çok haber olan, konuşulan ve tartışılan bir filmin çok izlenmesi gerekir, değil mi? Öyle olmadı; 'Saklı'yı iki haftada sadece 489 kişi izledi. Aslında iki ailenin birbirleriyle kesişen saklı hayatlarını konu alan 'Saklı', bir dram filmi. Ancak o sahne o kadar çok konuşuldu ki, insanların aklında hep erotik çağrışımlara neden oldu.
'Saklı'nın düşük gişesi, 'seks satar' düşüncesinin geçerliliğini kaybettiğinin en son örneği. Ünlü Pirelli Takvimi bile 2016 takviminde çıplak kadın fotoğrafı kullanmadı. Playboy dergisi çıplak kadın fotoğrafları kullanmama kararı aldı. Playboy'un CEO'su Scoot Flanders bu kararı açıklarken "Devir artık bir seks fotoğrafına bir tık ötede olduğumuz bir devir. Artık bunları geçmeliyiz" demişti. İnternetin ışık hızına geçtiği, bu kadar yaygınlaştığı bir devirde çıplaklığa ulaşmak çok kolay.
Öte yandan bizde de öyle bir internet medyası var ki... Bunlar; cinsel içerikli en küçük sahneye ya da açıklamaya piranhalar gibi üşüşüp ve devamlı kullanarak sanki başka bir şey anlatılmıyormuş gibi filmleri itici yapıyor. 'Saklı'nın yaşadığı bu kötü tecrübeden sonra artık yerli sinemacılar, filmlerinde sevişme sahnesi varsa, bunu fragmana bile koymaktan çekinirler.
