Hiç kimse bana yaşlı adam ve genç kadın arasındaki ilişkinin adının 'aşk' olabileceğini söylemesin.
Aynı şekilde yaşlı kadın ve genç erkek tablosunun da...
Şimdi kim bilir içinizden kaç kişi buna itiraz ediyor ve bana kızıyordur.
Kızsınlar...
Ben yaş denilen olguya inanmam.
Kadın büyükmüş ya da erkek küçükmüş gibi şeyleri de bu yüzden umursamam.
Ama 20 yaş ve üstü farklara da artık 'aşk' demem.
Ben demem; isteyen bu tür ilişkileri istediği kadar samimi bulabilir.
Geçen hafta ünlü modacı Roberto Cavalli'nin kendisinden 50 yaş küçük sevgilisiyle çekilmiş görüntüleri epey tartışıldı.
Zenginin kız arkadaşı, züğürdün çenesini epey yordu.
50 YAŞ FARK MI OLUR?
Bakınız bir kere, yazarken bile kendi yazdığıma yabancılaştım.
50 yaş fark nedir Allah aşkına? Elli!
20'lerindeki bir kadından 70'lerindeki bir adama sevgili olur mu?
Olsa olsa torun olur, torununun çocuğu olur; adam da büyük büyük dede olur.
Ben artık kendimle ilgili şunu biliyorum: Gözümün almadığını gönlüm de almıyor. İster önümdeki bir tabak yemek olsun, ister karşımdaki yeni tanıştığım bir insan... Önce gözüm sevecek, görüntüyü beğenecek.
Yani kalbime ulaşmak için önce gözümü kandırmak gerekiyor.
Şekilciyim herhalde; bilemiyor ve bunda hiç de mahsur görmüyorum.
Mesela minik Lina'nın; 72'lik Cavalli'nin, çok afedersiniz kıçını başını yıkadığı o fotoğrafları görünce acayip rahatsız oldum.
Bunun aşkla meşkle ne alakası var Allah aşkına?
'Genç hemşire yaşlı hastasının altını temizliyor' fotoğrafı denilebilir belki ama 'İşte gerçek aşkın fotoğrafı' denirse benim tepem atabilir.
MADDİ-MANEVİ ÇIKAR
Bana; arada onlarca yaş farkı olan ve parası ile statüsünün genç olandan aşağı olduğu tek bir ilişki gösterin.
Yani aynı örnekten gidersek; 72'lik Cavalli orta halli bir adam olsaydı, sevgilisi de dünyanın en zenginlerinden birinin kızı...
Yine o hortumu alıp şap şap popoyu yıkar mıydı?
Cevabı siz de biliyorsunuz...
Bu yüzden kimse bana çok büyük yaş farklarının olduğu ilişkilerin maddi-manevi çıkarlar üzerine kurulmadığını söylemesin.
Vallahi inanmam.
Yazıyı burada bitirecektim ama söylemeyi unuttum; bu arada şöyle bir şey de var:
Bu tür ilişkilere karşı değilim, ki zaten benim ne haddime...
İsteyen istediği gibi yaşar.
Benim itirazım sadece 'aşk' kelimesinin bu kadar bonkörce kullanılmasına oluyor, o kadar.
