Sevgi, hayatımızdaki en güçlü duygu.
Hepimizin istediği şey; sevmek ve sevilmek.
Peki, sevginin çok saf ve güzel bir şey olduğunu düşündüğümüz halde neden sevmek bu kadar çok enerjimizi tüketiyor?
Beatles grubunun üyelerinden John Lennon'ın yazdığı 'All You Need Is Love' (Tek İhtiyacınız Sevgi) adlı meşhur şarkıyı bilirsiniz...
Lennon, 'sevgi ve barış' temalarını müziği ile dünyaya yaydığı halde, bu hisleri en yakınlarına gösterememiş birisi...
Yaptığı iki evliliğinde her iki karısına da (Cynthia ve Yoko Ono) şiddet uygulamış.
Büyük oğlu Julian, ilgisiz ve sorumsuz bir baba olan Lennon'a karşı kırgınlık ve yürek acısı ile büyümüş.
John Lennon'ın sevgi anlayışında bir terslik olduğu kesin. Aslında sevgi paradoksunu çoğumuz yaşıyoruz.
Mesela; kendimizi kötü hissettiren kişilere aşık olabiliyoruz. Ya da amaç ve beklentilerimizin farklı olduğu kişilere... Sonra da onları değiştirmek istiyoruz. Olmasını istediğimiz kişi olmazlarsa, sevgimiz nefrete dönüşüyor. Ya da kendi arzularımızdan, ihtiyaçlarımızdan, haysiyetimizden ve kimliğimizden vazgeçiyoruz.
Ve bütün bunlara sevgi diyoruz.
Sevgiyi kavram olarak o kadar yüceltiyoruz ve abartıyoruz ki, bu duyguya sahip olabilmek için hayat enerjimizi tüketmesine izin veriyoruz. Sevgiyi gerçek yapan asıl değerleri unutuyoruz.
BENZER ENERJİLERİ ÇEKERİZ
Kendini sevmeyen insan, başkasını sevdiği zaman egonun ihtiyacı ortaya çıkıyor. O, sahip olma hırsı ve ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duymak... Bu yüzden ilişkilerde kendi enerjimiz neyse, benzer enerjileri çekiyoruz. Aslında yaşam boyunca kendi standartınıza uygun gördüğünüz pek çok kişiye aşık olabilirsiniz. 'Biri gelir, biri gider' dedikleri gibi yürümeyen bir aşktan sonra yenisini bulan çok var. Aşk ve sevgi, bu yönü ile çok özel; eşi benzeri bulunmaz hint kumaşı değil!
Ama kendinize saygınız başka çünkü onu kaybettiğinizde yerine başka bir şey koyamıyorsunuz.
Kendine saygı duymayı, sevginin üstünde tutmak lazım. Her yönünüzle (sadece fiziksel değil) kendinize özen gösterin, kendinize karşı şefkatli olmayı öğrenin.
Asıl o zaman sevginin yüceliğinden bahsedebilirsiniz. Anlayış, tevazu, empati, saygı, edep; bunlar sevgiyi ifade ettiğiniz yollar haline gelir.
Yorucu veya kendinize saygınızı kaybettiğinizi hissettiğiniz bir ilişkiniz varsa ve kapana kısıldığınızı düşünüyorsanız, bu ilişkiyi kendinizi anlamak için bir araç olarak kullanabilirsiniz.
Takıntılarınızı, güvensizliklerinizi, kontrol ihtiyacınızı, kendinize ne kadar yüklendiğinizi fark edin!
Karşınızdakini değiştirmek için mücadele edeceğinize, aynı mücadeleyi kendi karekterinizin yıpratıcı olan yönlerini değiştirmek için verebilirsiniz.
Belki ondan sonra hayatta kendinizi gerçekten iyi hissedeceğiniz sevgiyi yaratma şansınız olur.
