Arzum Uzun 'Süper Zeki Bir Kadının Über Salak Hikayesi' adlı kitabını, "Magazin, ünlüler, gazeteciler ve geri kalan her şey bu kitabın komedisi oldu" diye imzalamış.
Konu medya dünyası olunca ilgimi çekti.
İki günde hızlıca okuyup bitirdim.
Arzum Uzun; tam da bu devrin, bu şehrin, genç insanların, kadınların, hayal kırıklıklarında boğulanların, bir düşüp bir kalkanların ama her durumda dik durmaya çalışanların ya da öyle görünenlerin, kredi kartı esirlerinin, alışveriş hastalarının hikayesini yazmış. Yani kahramanımız 'Bilun Yılmaz' siz de olabilirsiniz; o kadar yakın. 'Bilun Yılmaz'ın herkesi kıskandıran, peri masallarından hallice, muhteşem bir hayatı vardı. Yakışıklı ve ünlü bir sevgilisi, genç yaşında edindiği parlak bir kariyeri, muhteşem dostları, birbirinden ünlü modacıların tasarımlarıyla dolu bir giyinme odası ve Nişantaşı'nda güzel bir evi...' Hayat güzel ama aşk onu oradan oraya sürüklüyor, başına gelmeyen kalmıyor. Siz de okudukça, yaşadıklarını hep çevrenizdeki birilerine yakıştırıyorsunuz.
Türkiye'de sonunda şehirli kadının hallerini anlatan sağlam bir kalem çıkmış.
Okuyun, eğer 'Bilun Yılmaz' ile aynı yaşlardaysanız, kendinizi aynada görmüş gibi olacaksınız. İnsanın kendini karşıdan görmesi iyi bir şeydir, unutmayın...
