Bodrum'da ünlüleri ve lüks hayat yaşayan işadamlarının yüreklerini ağızlarına getiren bir konudan bahsetmek istiyorum size. Bodrum sahilleri şu günlerde, bir kaptanın elinde, daha önce çalıştığı bir işadamının teknesinde kadınlarla âlem yaparken çekilmiş video ve fotoğraflarının olduğu dedikodusuyla çalkanıyor.
İsmini vermek istemediğim işadamı, halkın da bildiği bir şirketin sahibi; evli barklı ve çocuklu. Kaptan; işadamını, Cennet Koyu'nda çekilmiş görüntüleri basına sızdırmakla tehdit ediyormuş. Bu dedikodunun ardından şimdi tekne sahibi ünlüleri de bir korku sardı; aynı şey bizim de başımıza gelebilir mi diye. Artık tekne sahibi zenginler de çalıştırdıkları tekne personeliyle ilgili kılı kırk yarmaya, tüm mürettebatın geçmişlerini, daha önce kimlerin teknesinde çalıştıklarını vs. iyice araştırıp ona göre seçim yapmaya başladı. Sizce de haklı değiller mi; tekne personeli lüks hayatlara sahip insanların tüm hayatlarına şahit olmuyor mu? Onlara ne kadar güvenilmeli? Bu konuya benzer ilginç bir olay daha kulağıma geldi. Geçtiğimiz günlerde muhafazakar bir kadın grubu, fotoğraflarının çekilmesi riskine karşı, binecekleri teknenin kaptanıyla bir ön anlaşma yapmışlar. Kadınlar rahat rahat denizin tadını çıkarırken kaptan ve çalışanlar, kamarada çaylarını yudumlayıp okey oynamışlar.
Siz siz olun; kaptanınıza, evinizdeki yardımcınıza, asistanınıza bile güvenmeyin!
