Arkadaşlarınızla muhabbet etmek için bir araya geliyorsunuz ama biri telefonu çıkarıp oynamaya başlıyor; Twitter'a, Facebook'a giriyor, e-posta bakıyor vs... Sonra bu hareket zincirleme reaksiyona dönüşüyor ve dört-beş kişinin bulunduğu masa birden kütüphane sessizliğine bürünüyor.
Arkadaşlarınızın sohbetine ortak olmak yerine komik bir tweet yazıp takipçi kazanmak daha önemli ve keyifli artık. Muhabbetin, geyiğin dibine vurulduğu, müthiş esprilerin ve fikirlerin havada uçuştuğu ortamların nesli tükeniyor... Sevgililer ve evli çiftler bile telefonlarına daha çok vakit ayırıyorlar.
Artık herkes kendi çapında bir CEO, herkesin çok önemli işleri var, kimseye vakit yetmiyor. 'Aa e-posta gelmiş' diye sevindiğimiz günler çok geride kaldı, e-postalara bakmak artık işkence, çünkü vaktimiz yok.
CİDDİ BAĞIMLILIK...
İnternetten dört-beş saat uzak kaldığınızda ise gündemi kaçırıyorsunuz. Hele bizim sektörde medya sitelerine düşmüş bir haberden ya da dedikodudan habersizseniz anında sohbetten dışlanıyorsunuz, uzaylı muamelesi görüyorsunuz.
Velhasıl bu internet ya da online olma bağımlılığı belki de çağımızın hastalığı... Rehabilitasyon merkezleri artık bu bağımlılığa da çare arıyor.
Geçenlerde Singapurlu üç üniversite öğrencisi, Apple Tree isimli bir akıllı telefon uygulaması geliştirdi. Siz, arkadaşlarınız ve yakın çevrenizdeki insanlar bu uygulamayı telefona yüklüyorsunuz. Sonra sohbet için bir araya geldiğinizde bu uygulama sayesinde telefonlarınız kilitleniyor. Aynı anda ekranda bir elma ağacı büyümeye başlıyor. Sohbet uzadıkça bu ağaçta elmalar yetişiyor. Ne kadar çok konuşursanız o kadar çok elmanız oluyor. Sonra bu elmalarla çeşitli hediyeler kazanıyorsunuz. 'Bringing Singaporeans Closer Together' temalı yarışmada, bu uygulamayn geliştirmeleri için öğrencilere 24 bin dolar ödül verilmiş. Uygulamanın 2015'in Mart ayında piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Apple Tree iyi fikir lakin bu uygulamanın da internet ve akıllı telefon kaynaklı olması ironik. Teknolojiden kaçış yok...
