Olayın taraflarına en ufak bir sempati beslemem. İtici ve antipatik olma konusunda adeta özel çaba gösteren isimlerden ikisidir Nihat Doğan ve Zerrin Özer.
Yani benim için öyle.
Şimdi bu, sinirlenince ağzının ayarını pek tutturamayan iki isim; Zerrin Özer'in TRT'de program yapması üzerinden birbirlerine fena girdi.
Özer'in TRT'de siyasi torpilli olduğunu söyledi Nihat Doğan.
Bu söylenti aslında daha önceden bizim de kulağımıza gelmişti.
Hepimiz duyduk, iddia şöyleydi:
Bir gün Zerrin Özer, durumunun kötü olduğunu söyleyip başlar politikacılara ağlamaya... Devletin sanatçılara sahip çıkması gerektiğini söyleyip kendisine de bu bağlamda yardım edilmesini ister.
Aslında tam böyle de değildi.
Söylentiler daha ağırdı. İşin içinde yakarma, yalvarma da vardı.
İşte herkesin kulağına gelen bu dedikoduyu Nihat Doğan, Twitter üzerinden ahaliyle paylaşınca olanlar oldu.
BIÇKIN DERKEN HIRÇIN...
Zerrin Özer kendisiyle ilgili yapılan her olumsuz eleştiri ve haberden sonra olduğu gibi yine süpürgesine atladı, uçan tekmesini yanına aldı ve bombaları ardı ardına sıraladı.
Malum birisi yanlışlıkla 'gözünün üstünde kaşın' var dese hemen ağız, yüz kırmaya meylediyor bu büyük sanatçı!
'Döverim, paralarım, ağzını yırtarım, yüzünü, gözünü tokatlarım' diye başlıyor muhattabına saydırmaya.
Bu, bıçkın olacağım derken hırçınlığa uzanan tavrının kendisini ne kadar antipatik yaptığının artık farkına varsa keşke.
Huysuzlukla naletliğin arasında ince bir çizgi olduğunu bilse...
Şimdi bu haberler ve yazılanlardan sonra yine başlayacak, 'yok bilmem kaç yıllık sanatçıyım, ustaya saygı gösterin, benim sesim şöyle güçlü, benim gırtlağım böyle zenci' falan demeye.
Amaaan geçsin artık bunları.
İyi, tamam; çok şahane avaz avaz bağırabiliyor. Anladık!
Gerektiğinde adam-kadın demiyor tekme tokat da dalabiliyor. Onu da biliyoruz.
Ama işte bu özellikler kendisini daha sevilen ve sayılan bir insan yapmaya yetmiyor.
TORPİL KONUSUNDA İDDİALI!
Albümler satmıyor, konserler yapılmıyor, kimse peşinden koşmuyor.
Hatta gün geliyor 'devlet kapısında' iş bulmak için torpile bile ihtiyaç duyuluyor.
Allah'tan kendisine daha sakin, daha serin ve daha itidalli bir ruh diliyorum.
En başta kendisinin hayrı için.
Ayrıca Nihat Doğan da baksın kendi dalgasına.
Torpille bir yerlere gelme konusunda bu memlekette en son konuşacak insan herhalde odur.
Şu anda bu yazıya konu olması bile zamanında sevgilisi Seda Sayan'ın kendisine kol kanat germesi, şöhret olsun diye evladıyla uğraşan bir anne titizliğiyle uğraşması yüzündendir.
Seda'dan önce kim bilirdi Nihat Doğan'ı? Şangırlı şungurlu, alay konusu komik bir şarkısı vardı; o kadar.
Haa şimdi hangi eserleri ve üretimiyle gündemde derseniz, onu bilmiyoruz; duymadık, izlemedik.
Ama artık hepimiz bu ismi çok iyi tanıyor, biliyoruz.
Sağdan soldan duyduğu apartma ve çakma aforizmalarını, bir de balıktan çok korktuğunu, içinde balık yüzen bir havuza girince "Anneeee!" deyip düz duvara tırmanabildiğini biliyoruz.
