1932 yılından beri düzenlenen Venedik Film Festivali'nin bu seneki afişi benim çok sevdiğim iki filmden esinleniyor. Önde Wim Wenders'ın Paris Texas'ından bir zamanların en güzel yıldızlarından Nastassja Kinski hüzünlü bir şekilde uzaklara bakarken, arkada François Truffaut'nun 400 Darbe'sinin en son sahnesinde Jean-Pierre Leaud, 15 yaşındaki haliyle bilinmeyen bir geleceği bekler halde duruyor.
Festivalin afişi nefis, seçkiyi de zamanla göreceğiz ama benim derdim açılış töreninin şıklarını ele almak olacak bu hafta. Geçen hafta VMA'nın rüküşleri ile moda adına umutsuzluğa düşerken, bu sefer biraz moralleri yüksek tutma fırsatını elde ettik.
Elbette basında ses getirdiği üzere en şıkların başında Diane Kruger geliyor. 'Kırmızı halı töreninin kraliçesi' olarak adlandırılan, festivalin jüri üyesi Kruger; eski bir model olarak stras taşlarla süslenmiş beyaz Prada elbiseyi harika bir şekilde taşıdı. Bonus şıklık olarak da güzel oyuncunun açılış yemeğine katıldığı kırmızı tulumu verebiliriz.
BANKS VE KRUGER'İN YARIŞI
Bu hafta bir değişiklik yapıp karma bir listeden bahsetmek istiyorum çünkü Jake Gyllenhaal'un Salvatore Ferragamo takımı beni kendisine hayran bıraktı. Yanları şeritli smokin pantolonunu her zaman favorilerimden olan siyah kadife ceket ile kombinlemesi gerçekten çok şıktı. Özellikle ceket ile pantolon arasındaki kumaş dokusu ve dolayısıyla ton farkı, erkekler için çok daha kısıtlı olan kırmızı halı tercihlerine yeni bir açılım kazandırmış. Keşke aynı şeyi yılların yakışıklısı Johnny Depp için de söyleyebilseydik. Tepeden aşağı Dior Homme giyen oyuncuyu, son rolü için aldığı kilolar olduğundan daha yaşlı göstermiş. Güzel İspanyol oyuncu Paz Vega'nın pembe incilerle süslenmiş Ralph&Russo kıyafeti, modaevine yakışır bir zarafette. Diğer jüri üyesi Elizabeth Banks ise Kruger ile şıklık yarışında başa baş gidiyor diyebiliriz. Kırmızı halıda giydiği Dolce Gabbana somon rengi kıyafetinin harika bir sırt dekoltesi vardı fakat beni kıskançlığa düşüren çiçek desenli, uçuşan Elie Saab kıyafeti oldu.
Her ne kadar Christian Louboutin stilettoları eteğine takılıp dursa da oyuncunun genel duruşu müthişti. 'A Bigger Splash' filminin galasında giydiği beyaz üstüne pembe gül desenleri olan Marchesa kıyafeti ise Banks'ı 2015 yılının en şıkları arasına rahatlıkla sokacakmış gibi duruyor.
Buna karşılık 'Grinin Elli Tonu' filminin yıldızı Dakota Johnson, güzel fiziğinin hak ettiği kıyafetlerle karşımıza çıkmadı şu ana kadar. Üstüne ilkokul elişi dersinde düğme işlenmiş gibi duran siyah Marc Jacobs elbisesi de, pembe bir gecelikten faklı durmayan Prada elbisesi de şıklıktan çok uzak duruyor. Kendisine bir an önce annesi Melanie Griffith'den ders almasını öneriyoruz.
Son olarak her daim stil ikonu olan Tilda Swinton'dan bahsetmeden geçmeyelim diyorum. Açıkçası Swinton'un son dönemin ilgi çekici modacılarından Kolombiya'lı Haider Ackermann'ı tercih etmiş olmasına hiç şaşırmadım. Ackermann Antwerp gibi avantgarde modanın merkezi olan bir şehirde yetişen bir modacı olarak Swinton ile kafası uyuşan bir tasarımcı.
Fakat Venedik'teki kırmızı halı törenindeki kıyafetin sönük ve sıradan olduğunu düşünmekteyim.
Bu ikiliden daha çarpıcı birliktelikler bekliyor ve size iyi bir hafta sonu diliyorum.
