En zirvedekine en sert vuran ilgi çekiyor ya, şimdi hedef tahtasında Şahan Gökbakar var. Eli kalem tutan herkes şu sıralar Şahan'a saldırmakla meşgul. Neymiş efendim? Film galasında izdihamdan yakınıp, basın mensupları için özel gösterim isteyen kadın muhabire "Sana özel bir gösterim yapacağım. Ama film değil. Sana başka bir şey göstereceğim. Sana özel olacak..." demiş. Olay, magazin programlarında patladı, sonra da köşelerde tonla yorum yapıldı. Ama kimse de işin aslını öğrenmek için uğraşmadı. İzdihamdan yakınan kadın muhabir Seyhan Erdağ. Ama özel gösterim isteyen o değil. Bir erkek muhabir. Şahan da "erkek muhabbeti" yapıp, o muhabire kendince esprili bir yanıt vermiş. Şimdi diyeceksiniz ki, "Yahu orası semt kıraathanesi değil, film galası. İnsan nasıl böyle konuşur?" Eğer sizler galalarda, toplantılarda, bar çıkışlarında muhabirler ile ünlüler arasındaki "gerçek" muhabbetin montajlanmamış "ham halini" görebilseydiniz, böyle sormazdınız. Çünkü bu "kıraathane muhabbetine" çanak tutanlar, bazı muhabir arkadaşlarımız. Nasıl olsa işlerine gelen bölümün montajlanacağını bildikleri için "her türlü muhabbeti kurmakta" kendilerini özgür hissediyorlar. Galadaki soru-cevap kısmı, sanki Şahan, hanım muhabirin sorusuna yanıt veriyormuş gibi montajlanınca da ortaya bu sakil görüntü çıkıyor. Evet, kadın ya da erkek fark etmez, Şahan boş bulunup, "maksadını aşan" bir cümle kurmuş. Ama olayı "kadın istismarı" haline getirip, Şahan'ı da "Recep İvedik'ten daha teşhirci" olarak gösterenler, adam asmaca oynamadan önce işin aslını öğrenmek için lütfen Seyhan Erdağ ile konuşsun. 
