Artık devir değişti, ee 57 yıllık Barbie de değişti. (Çelik çık aklımdan çıııık!) 'Time' dergisinin kapağında yeni Barbie'yi görünce çığlık attım mı? Attım valla, hem de ne çığlık!
Görmeyenler önce fotoğrafa baksın, sonra yazıya devam etsin lütfen. 2016 model Barbie'ler normalleşmiş, çeşitlenmiş, kadınları sınıflandırmaya, güzelliği zayıflığa ve sarı saçlara bağlamaktan vazgeçmiş. Sarı saçlarından kim suçlu şimdi?
Bu Barbieler bildiğiniz normal; göbeği var, kıvrımları var, poposu çıkık, kalçaları dolgun, saçları ve gözleri renk renk...
Barbie'yi üreten oyuncak şirketi Mattel'in büyük bir risk aldığı konuşuluyor şimdi. Bana sorarsanız satışları patlama yapacak. 36 yaşımda gidip Barbie almazsam bana da Ayşe demesinler! Ee ne desinler; 'uydurukçu Ayşe' desinler, 'gaza gelip unutan Ayşe, Fatma' desinler, 'Göbek atma' desinler.
KENDİSİYLE BARIŞIK
Hele şu Türk tipi Barbie'nin hastası oldum. Yine güzel, yine bakımlı ama kendisiyle barışık bu Barbieler; canlarım benim, kim tutar sizi! Aslında biraz da kıl oldum bu işe ben. Daha önce aklınız neredeydi yahu? Uzun boylu, incecik belli, küçük popolu, dimdik memeli, sarı saçlı, mavi gözlü Barbie ile çocukluğumuzu, akabinde gençliğimizi, özetle yıllarımızı yediniz be!
Esasen kıvrımlı Beyonce'den, Kim Kardashian'dan, Jennifer Lopez'den, Katy Perry'den ilham almışlar, bu kendine özgü ve tek tip olmayan Barbie'leri üretirken. Sonra çocuklara bütün Barbie modellerini test ettirmişler. Hiçbir çocuk klasik Barbie'yi seçmemiş biliyor musunuz? Barbieler'i saçlarıyla, göz renkleriyle değerlendirmişler, en çok da Katy Perry'ye benzettikleri mavi saçlı Barbie'yi sevmişler. Anneler ise çocuklarına; güzelliği tek formata sokmayan, onlara özgüven aşılayacak ve kendi bedenlerini sevmeyi öğretecek bu Barbie'lerden alacaklarını söylemişler.
22 farklı göz ve 24 farklı saç modeli ile piyasaya çıkan bu bebekler, kadın ve güzellik adına bize çok şey söylüyor sevgili okurlar. Çocuklarımızın güzelliğe bakış açısını, bizimki gibi insan üstü bir modele şartlamalarının ve bu mücadele ile kendilerini yemelerinin önüne geçiyorlar. Yıllarca sırf Barbie gibi görünmek için kaç genç kız sağlıksız beslendi, yeme bozukluklarına kapıldı, kendisinden nefret etti, özgüvenini zedeledi, başına iyi bi' şey geleceğinden ümidi kesti... Valla ben bu Barbieler'e coşarım, çıkar çıkmaz almak için oyuncakçıya koşarım. Ne demişler; yemeğin salçalısı, Barbie'nin kalçalısı...
