atv bu hafta iki dizi hamlesi birden yaptı: Beyaz Karanfil ve Kertenkele... Beyaz Karanfil gerek yaratıcı ekibi, gerekse oyuncu kadrosu ile Kurtlar Vadisi'nden izler taşıyordu. Ne yalan söyleyeyim, Vadi dışında hiçbir oyunculuk tecrübesi bulunmayan Kenan Çoban'ın tek başına bu kadar iddialı bir diziyi kaldırabileceğinden emin değildim.
Ama gördüm ki, Kenan'ın içinde benim sandığımdan fazla yetenek barınıyormuş.
Özellikle dublör kullanmadan oynadığı 'aracın köprüden Haliç'e uçması' sahnesindeki cesaret ve soğukkanlılığını takdir ettim. Yine de mafyalı, vurdulu-kırdılı dizilerin seyirci potansiyelinin giderek küçüldüğünü düşünüyorum.
AMAN DİKKAT!
Kertenkele'ye gelince...
Konusu, gerçekten de sıra dışı...
Eğlenceli olduğu kadar aksiyon da içeren, tam da cumartesi gecelerine uygun, 'kafa dağıtıcı' çıtır-çerez kıvamında bir avantür.
Avrupa Yakası'ndan beri oyunculuğunu dikkatle takip ettiğim Timur Acar tam da dişine göre bir karakter bulmuş. Onun sayesinde, bir oyuncunun bir diziyi nasıl tek başına forse edebileceğinin belgeselini izleyecek gibiyiz.
Acar, 'Zoraki sahte imam' rolünde çok başarılı. Aslında karakter, bana telefonla ulaşan bazı hocalarımızın sitemine rağmen, dini ritüellerin ve din görevlilerinin sosyal hayatımızdaki öneminin altını çizmek için yazılmış. Bunu yaparken de dinimizin olmazsa olmazı 'hoşgörüyü' kendisine şemsiye edinmiş.
Ama hassasiyetin korunması adına dikkatli olunmasında fayda var.
Yine de Kertenkele'nin birbirinin benzeri dizilerden sıkılanlar için önemli bir alternatif oluşturacağı muhakkak.
Bir de, son zamanlarda 'hırsız kahramanların' öne çıktığı ve 'sempati' kazandığı dizilerin moda olduğunu görüyorum.
Ulan İstanbul ve Kalp Hırsızı'nda olduğu gibi... Buyurun size aşırı hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu daha...
