Sevgili Zeki Alasya Ağabeyim, komedyenleri ve yönetmenleri hedef alan "mevsimlik" bombardımanını bu yıl da eksik bırakmadı. Bir kez daha hedefine Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz ve Fatih Akın'ı oturttu. CINE 5 ekranlarında yayınlanan "Nurçak Bey'le Sanat Gündemi" programında açtı ağzını yumdu gözünü. İşte Zeki Ağabeyin "sahra topundan" nasiplenenler:
ŞAHAN GÖKBAKAR'A: Beyin düzeyi yerlerde sürünüyor. O "Recep İvedik" denilen aşağılık mı aşağılık bir film yapılıyor. Çok büyük iş yapıyor. Ben ne oldum diye dolaşıyor o zavallı çocuk. Kendini ne zannediyorsa artık. Benzerlerini yapacak maalesef. Belki daha da kötülerini yapacak. Benim beklediğim ilk filmin kepazeliğinden sonra değil mi ki para kazandı, ikinci filmde cesaretle işi biraz doğruya, biraz kaliteye taşıyacağını ümit ediyordum. Kalite o kadar olunca kültür o kadar olunca bir şey de olmuyor.
CEM YILMAZ'A: Yanlış işler yapıyor diye üzülerek takip ediyorum. Ama kalitesiz işler yapmıyor. Yani bir "Recep İvedik" yapmıyor. Benim sorunum yani niye Gora, Agora, Magora, Yahşi Batı falan. Çünkü çok güzel hikayelerimiz var. Doğru dürüst anlatılacak, öyle çok fanteziye kaçmadan anlatılacak bu kadar güzel hikaye varken, bu hikayeleri en iyi canlandıracak tiplerden, en iyi yönetecek kişilerden biriyken niye böyle hâlâ fantezilerin peşinden koşuyor onu anlamıyorum.
YÖNETMENLERE: Çağan Irmak çok iyi, duygu yüklü bir yönetmen. Ferzan Özpetek çok önemli bir adam. "Ben Türk değilim Almanım" dediği için gündeme almadığım bir Alman var. Beni ilgilendirmiyor o yüzden ben onu Türk olarak görmüyorum. (Fatih Akın'ı kast ediyor) İnsan istediği zaman ifade ediyor ben şuyum ben buyum diye. O zaman bir sürü Amerikan yönetmenini İtalyan diye değerlendirmek lazım, İsveçli diye değerlendirmek lazım. Yok onlar Amerikan, o da Alman. Nuri Bilge Ceylan diye bir dev adam var. Eh, bu kadar iddialı sözden sonra Zeki Ağabey'den şöyle dünyayı sallayacak bir film beklemek hakkımız. Ne de olsa eleştirmen değil, yönetmen ve oyuncu. Yani şikayet değil, "icra" tarafında olmak zorunda...
