Bursa'nın genç ve idealist jimnastik hocası Olcay Yeşil, ailelere 'Çocuklarınızı hiperaktif ya da yaramaz olarak nitelendirmeden önce onlara enerjilerini boşaltabilecekleri alanlar hazırlayın, bunu da en güzel spor merkezlerinde gerçekleştirebilirsiniz' uyarısında bulunuyor. SABAH Bursa için biraraya geldiğimiz başarılı jimnastikçi ailelere önerilerde bulundu.
Jimnastiğin çocukların gelişimine etkisi nasıl?
Jimnastik çocukların küçük yaşlardan itibaren içinde olmaları gereken bir spor dalı ve bütün diğer spor dallarının da anası aslında. Şimdiye kadar pek kıymeti bilinmese de yeni eğitim öğretim programlarıyla jimnastiğin ilkokullar düzeyine kadar yaygınlaştırılacağı yönünde inançlarım var. Tarihte güçlü insanların yetiştirilmesi ile başlamış bir spor olan jimnastik günümüzde apartman dairelerine sıkışmış modern çocuk için bir aktivite bir enerji atma biçimi. Çocukların hareket edecek ortam bulamamaları nedeniyle adını hiperaktivite koyduğumuz pek çok sorununa burada onların enerjilerini boşaltarak çözüm bulabiliyoruz.
Çocuklara ne öğretiyorsunuz? Çocuklar yürümeyi, koşmayı bilmediği için öncelikli olarak bu hareketleri öğretiyoruz, kendine güvenini artırıyoruz. Koordinasyon zayıflığı en sık karşılaştığımız sorunlardan biri. Egzersizlerle koordinasyon becerilerini geliştiriyoruz. Denge yeteneği kazandırıyoruz, kas boyunu uzattığımız için çok daha iyi bir fiziksel görüntü sağlıyoruz. En önemlisi de çocukların hayatlarının içine sporu sokuyoruz.
Eğitimin içinde ne kadar yer alıyor jimnastik?
Şu anda çocukların eğitim ve sporu aynı anda sürdürmelerini sağlayacak bir düzenleme yok. Sınav sistemiyle birlikte eğitimin ardından gelen etüt ve dershaneler çocukların hareket alanlarını daha da kısıtlıyor. Bu nedenle ben aldığım bir kararla öğrencilerime bir yarışma stresi daha yaşatmamak adına milli takıma öğrenci göndermeme kararı aldım. Yani biz bu yıl sporu tamamen hobi olarak yapıyoruz.
Öğrencilerinizle iletişiminiz nasıl?
Sosyal anlamda iletişim konusunda çok problemli bir nesil yetiştirdiğimizin kesinlikle farkındayım ancak sportif aktiviteler sayesinde pek çok asosyal çocuk bu sıkıntılarından uzaklaşıyor. Etrafındaki insanlarla iletişim sorunu yaşadığı halde bizimle diyalogları çok güzel olan çocuklarımız var. Onların bu sorunları adım adım aştıklarını görmek beni çok mutlu ediyor. Çünkü ben öğrencilerime aşığım. En çok çekindikleri benim, en çok sevdikleri de benim bunu biliyorum. Bir öğrencim aramızdaki iletişimi çok güzel özetlemiş. 'Tamam Olcay Hoca kızıyor, ama bir gülüyor o an her şey bitiyor' demiş.
Ne gibi meziyetler bekliyorsunuz öğrencilerinizden?
Bu konuda bir Olcay Hoca ekolü oluştu aslında. Saygılı çocuk istiyorum ben, vefalı çocuk istiyorum ben, yardımlaşan, karşısındaki kişiyle empati kurabilen çocuk istiyorum. Geleneksel değerlerini yitirmemiş sporcular yetiştirmek istiyorum yani. Ben yetiştirdiğim çocuğun hayatın çarkları arasında ezilmesini istemiyorum.
Federasyon biraz köhnemiş bir yapıda mıydı?
Çok şükür 30 yıldan sonra federasyon değişti. Eski milli jimnastikçi bir arkadaşımız geldi federasyonun başına, bundan sonra spor alanında çok daha güzel işlerin yapılacağına olan inancımız daha da arttı.
Jimnastik sporunun yeterince destek gördüğünü düşünüyor musunuz?
Yakın geçmişte çok ciddi destekler görmeye başladık. Gençlik ve spor il müdürlüğü yeni salonlar yapmaya başladı. Belediyelerin bu spora yönelik ciddi yatırımları olmaya başladı. Biz amatör sporuz bu nedenle bir basketbol, voleybol gibi bize yatırım yapılmadı. Ancak bundan sonra bu yatırımların daha da hız kazanacağını düşünüyorum. Çünkü artık bir ülkeye hem sporcu hem sanatçı hem matematikçi hem siyasetçi hem temizlikçi lazım olduğunu gördük ve yeni eğitim sistemini bu biçimde şekillendirmeye çalışıyoruz.
Ailelere önerileriniz nelerdir? Ailelere çocuklarını hiperaktif ya da yaramaz diye nitelendirmek yerine enerjilerini doğru bir biçimde boşaltabilecekleri sporlara yöneltmelerini tavsiye ederim. 5 yaşın altındaki çocuklar için en ideal yerler oyun salonları ve onları en iyi geliştiren aktivite de oyun oynamakken, bir sonraki basamak mutlaka ve mutlaka spordur.
Yasemin GÜLER