Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Salih Çalı yazılı açıklamasında, İngiltere basınında çıkan haberin üretici ve ihracatçıları sevindirdiğini söyledi.
Bursa'nın bölgeye özgü meyve sebze türlerinin ürün bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yönelik çalışmalarının sonuçlarını almaya başladıklarını belirten Çalı, ''Yurt dışı pazarlarında yer alabilmek için kesintisiz bir çalışma yürüttük. 2010 yılını Bursa siyah inciri yılı ilan edip, çalışmalarımızı ürün bazında yoğunlaştırmıştık'' ifadesini kullandı.
O dönemde bir İngiliz gazetesinde çıkan haberin dönüm noktası olduğunu belirten Çalı, şunları aktardı:
''Bursa siyah incirinin kalitesini korumak adına kimyasal madde içeren ''Ethepton'' ilacının kullanımına karşı yürütülen çalışmalar, İngiliz Daily Telgraph Gazetesi'nin dikkatini çekti. 2010 Ağustos ayı gazetenin muhabirleri Bursa'ya gelerek, buradaki üreticilerle ve yetkililerle görüştü. Görüşmelerinin ardından gazetelerinde yayınladıkları haberde incire dikkat çektiler. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Milyon dolarlar harcasak bile bu reklam ve tanıtımı yapamazdık. Bu haber önümüzü açtı. Sonuç ortada. Bugün Bursamızın nadide meyvesi siyah incirimizi İngiltere Veliaht Prensi William'ın eşi, Cambridge Düşesi Kate'in yediği de haber oldu. Bu da bizim için bulunmaz bir tanıtım.''
Çalı, Bursa siyah incirinin, İngiliz kraliyet ailesinin gözdesi olduğunu kaydederek, '''Hamile olan Cambridge Düşesi Kate'in Bursa siyah incirini tercih ettiği'' yönündeki haberlere ilişkin, ''4 yıl önce de İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth Bursa siyah incirini tatmış ve çok beğenmişti. Bu egzotik meyveyi gelinine o tavsiye etmiş olabilir'' diye konuştu.
Bazı basın organlarının, İngiliz Daily Mail Gazetesi'ne dayandırarak yaptığı habere göre, hamile olan İngiltere Veliaht Prensi William'ın eşi Cambridge Düşesi Kate'in sabah bulantılarına çözüm olarak Bursa inciri yediği, Temmuz ayında doğum yapacak olan Düşes Kate kendisini hamileliğinin ilk haftalarında hastanelik eden bulantılar nedeniyle lavanta bisküvisinden hipnoza kadar birçok yolu denedikten sonra çözümü kara incirde bulduğu belirtilmişti.
