Türkiye'de başka örneği olmayan bir kadın vakfı Dulhane... 1916'da Bursa'nın Alacahırka Mahallesi'nde bir erkek tarafından kuruldu. Tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre 320 metrekare alan üzerine kurulu olan Dulhane'de her ayrıntı düşünülmüş. Arazi içinde bakkal dükkanı, hamurhane, ahır, simitçi fırını yapılmış. Vakfın sahibi, Dulhane'nin vakfiyesinde kadınların her türlü sorununu düşünüp çözüm yolları aramış. Buraya sığınan kadınların sosyal hayatını canlandırmak için önerilerde bulunulmuş, onların üretici olmalarını sağlamış. Vakfiye'nin avlu ve bahçesinde ise el sanatlarıyla ilgili tezgah kurup, geçimlerine katkıda bulunacak sanatlarla uğraşmaları teşvik edilmiş. Zamanın gazete haberlerine göre 10 kadın 17 çocuğun yaşadığı Dulhane'nin 34 odası vardı. 1918- 1919 yıllarında, Çekirge'de göçmen kadınları için sığınma evi olarak kullanıldı. O dönemde göçmen kadınlar hem burada barındırılıyor hem de makinlerle çorap örerek para kazanmaları sağlanıyordu. Bursa Araştırmalar Vakfı Kurucusu tarihçi Raif Kaplanoğlu, yaptığı araştırmalarda şu bulgulara yer verir: Dulhane'nin yöneticisi olacak müdürün Dulhane'de kalan kadınlardan, okur yazar ve namaz kılan hoca olması istenir. Bu müdire dullarevinin düzenini sağlamak üzere sığınma evinde kalan kadınların bir iş ya da sanatla uğraşmalarını sağlar. Kadınlara ve çocuklara edep ahlak ve İslami bilgiler verilmesi, okuma yazmanın teşvik edilmesi, mevlit okutarak canlı bir sosyal kurum olarak faaliyetlerini sürdürmesi istenir." Tarihçi Kaplanoğlu araştırmasının bir başka bölümünde ise "Dullarevine alınacak kadınların sakat ve hasta olmamaları istenmektedir. Bir suç işleyen yada cinayetten hüküm giyen kadınlar dulhaneye alınmazdı" ibaresi yer alıyor.