Bursa
İli Arı Yetiştiricileri Birliği ve Uludağ Arıcılık Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde yapılan toplantıya "apiterapi" damgasını vurdu. Kogrede gönüllü olarak arı iğnesine hedef olan biliamadamları, arı zehirinin antiterapi etkisiyle başta kireçlenme olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılabildeğini ortaya koydu. Prof. Dr. Ahmet G. Hegazi ile Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu, arı zehirini, alerjisi olmayan gönüllü bir denek üzerinde uyguladılar. Kendisi de arı yetiştiricisi olan Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ercan Dülgeroğlu'na yapılan uygulama, kongre katılımcıları tarafından dikkatle izlendi. Kongreye Türkiye, Bulgaristan, Mısır, İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa, Malezya ve Azerbaycan'dan katılan bilim insanları, arıcılığın sorunlarını ve çözüm yollarını tartışarak bilgilerini paylaştı. Kongreye gelemeyen ancak yaptığı bilimsel çalışmasını Samsun Başarı Üniversitesi'nden meslektaşı Dr. Ferhat Öztürk aracılığıyla paylaşan Malezya Üniversitesi'nden Kamaruddin Mohd Yusoff, ülkelerindeki saf "Malaluka balı"nı sadece gama sterilizasyonuna tabi tutarak 102 yaralı hasta üzerinde uyguladıklarını ve yüzde 100 başarı elde ettiklerini vurguladı. Diyabetik yara, yatak yaraları, ülser yaraları vb. gibi başka tedavilerde başarıya ulaşamamış birçok yarayı "son çare" olarak balla tedavi etmeyi denediklerini bildiren Kamaruddin Mohd Yusoff, en geç 4 haftada hastaların taburcu edildiğini kaydetti.
"BALLARA PARMAK İZİ"
Kamaruddin Mohd Yusoff'un Malezya'da edindiği bu tecrübeyi Türkiye'de uygulayacaklarını belirten Samsun Başarı Üniversitesi'nden Dr. Ferhat Öztürk de, balın, pahalı olmayan çok önemli bir antibakteriyel madde olduğunu ifade ederek, saf balın alternatif tıpta yeterince değerlendirilebilmesi için daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Dr. Ferhat Öztürk, coğrafi bölgelere ve bitki örtüsüne göre balın da değişik özellikleri bulunu aktardı.
KİREÇLENMEYE BİRE BİR
Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu, Türk halkının iğneyi sevmemekle birlikte arı sokma terapisine büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Atayoğlu bu konudaki bilimsel çalışmaların henüz tamamlanmadığını, sadece osteoartrit adı verilen eklem kireçlenmesinde arı zehirinin kullanılmasına Dünya Sağlık Örgütü'nün onay verdiğini, çok yakında Türkiye'de olumlu gelişmeler beklendiğini hatırlattı. Tedavilerin uzman kişilerce yürütülmesinin önemli olduğunu söyleyen Atayoğlu, aksi takdirde solunum, kalp, tansiyon gibi nedenlerle ölümcül sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekti.