Tren ve demiryolu denince Bursa'da ilk akla gelen isim olan 22. ve 23. dönem CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel tren için verdiği 16 yıllık mücadelesini SABAH BURSA'ya anlattı. Tam 43 ilde Bursa'ya demiryolu yapılması için eylemler yapan Demirel, biri Bilecik'ten, diğeri Balıkesir'den Bursa'ya olmak üzere iki tren yürüyüşü yaptı. Milletvekilliği döneminde kansere yakalanan Demirel, "İyileştiğimin müjdesini bana kırmızı trenler verdi" diyor. Kendisine zaman zaman "Tren Kemal, Çuf Çuf Kemal, Demiryolu Kemal" gibi lâkapların takıldığını belirten Kemal Demirel, şimdi de Bursa'yı Antalya'ya bağlamak için yürümeye hazırlanıyor.
Bursa'ya trenin gelmesiyle ilgili çok yoğun çalışmalar yaptınız. Bu proje nereden aklınıza geldi?
Bursa Türkiye'nin çok önemli bir kenti, turizm kenti, tarih kenti, öğrenci kenti, sanayi kenti. Böyle bir kentin tüm ulaşım imkanlarından tam randımanlı olarak yararlanması gerekir. Tren, ulaşım biçimlerinin içinde dışa bağımlı olmadan kendi kaynaklarımızla seyahat edebileceğimiz çevreci, ekonomik ve güvenilir bir ulaşım aracıdır. Bu nedenle demiryolu projesi benim için önemlidir.
UYAN BADEMLİ'YE GELDİK
Bursa'nın bir demiryolu tarihi var aslında değil mi? Bursa'da
1950'lere kadar bir demiryolu vardı. Mudanya- Bursa arasında 42 kilometrelik bir demiryolu hattı bulunuyordu. Bursa'nın,
"Uyan Bademli'ye geldik" sözünün kökeni şuradan gelir. Çok yavaş gidilen bu 42 kilometrelik hat boyunca insanlar trenden inip sağdaki soldaki ağaçlardan meyveleri ve çiçekleri toplayıp sonra tekrar trene binip Mudanya'ya kadar böyle giderlermiş. İnsanlar arasında hâlâ bu hikayeler anlatılır. 1953 yılında TBMM'de çıkarılan bir yasayla demiryolu kaldırıldı. Kaldırılma gerekçesi de demiryolunun zarar etmesiydi. Yani aslında Bursa'da var olan bir hak, kentin elinden alınmıştı. Bu mücadelemle bir anlamda hakkımızı geri istedim.
Projenizi duyurma çalışmalarına ne zaman başladınız?
19 Ocak 1997 günü Bursa Harmancık Tren İstasyonu'nda başladım ve hem kendime hem de Bursalılara orada bir söz verdim. Tren Bursa'ya gelene kadar mücadeleme devam edeceğim.
Bizler de sizin sürekli trenlerle ilgilendiğini düşünür olduk. Böyle bir durum var mı?
Tabii ki 16 yıl kolay değil. Bunları ilk söylediğimde "Kemal Demirel hayal kuruyor, Kemal Demirel rüya görüyor, olmayacak işlerin peşinden koşuyor" gibi sözler duydum. Pekçok lakap da takıldı bana "Demiryolu Kemal, Tren Kemal, Çuf Çuf Kemal" dediler. Tüm bunları sineye çektim, hiçbirine kızmadım. Benim inandığım bir misyonum vardı. Düşünün Kurtuluş Savaşında verdiğimiz şehitten daha fazlasını trafik terörüne kurban veriyoruz. Böyle bir tablo karşısında bir siyasetçi olarak duyarsız olmamam gerektiğini düşündüm
Demiryolu isteğinizi nasıl duyurdunuz?
39 tane il dolaştım, 8 ilçeye gittim, 250 kilometre yol yürüdüm, 77 bin kilometreyi aşkın yol kat ettim.
Nasıl tepkiler aldınız?
Halkın çok büyük desteğini gördüm, Bursa basını hep arkamda oldu ve yaptığım çalışmaları gerektiği değeri vererek duyurdular. İmza kampanyası başlattım ve tüm sivil toplum kuruluşlarından, iş adamlarından, meslek örgütlerinden ve siyasi partilerden herkesin desteğini aldım.
Yoğun çalışma temponuza aileniz nasıl tepki verdi?
Onlar da aslında bu işin bir parçası oldular, ellerinden gelen desteği verdiler. Bu seyahatlerimi yaparken çoğunlukla zamanım gece gündüz yollarda geçti. En büyük çekinceleri yollarda başıma bir şey gelmesi ihtimaliydi. En çok bundan endişe duydular.
'KIRMIZI TREN SAĞLIĞIMI MÜJDELEDİ'
Çok zor bir dönem de geçirdiniz sağlık anlamında. İyileşmenizde bu projenin bir rolü oldu mu?
Yaşadığım sağlık sorunu bir insanın yaşayabileceği en önemli sağlık sorunlarından biriydi. İsmi bile kötü. Ben Gebze'de Anadolu Sağlık Merkezi'nde tedavi oldum. Tüm bunlar olurken, eşim Nimet Hanıma diyorum ki
"şimdi içimden bir dilek tutacağım ve camdan dışarıya bakacağım. ileride trenlerin geçtiği güzergâhta kırmızı tren varsa ben iyileşiyorum demektir." Bakıyordum kırmızı tren orada. Ne ben trenlerin peşini bıraktım, ne de trenler beni bıraktı. Bana iyileştiğimin müjdesini verdiler.
Trenin bir gün Bursa'ya geleceğini biliyor muydunuz?
Mücadelemin sonucunda inanıyor ve biliyordum. Hep diyordum ki, "Bu tren bir gün mutlaka Bursa'ya gelecek ve tren yolunu kim getirirse getirsin ben ona teşekkür edeceğim." Her zaman her yerde söylüyorum. Siyasette kıskanma olmaz. Bir projeyi sen başlatırsın, ben olgunlaştırırım, bir başkası sonunu getirir.
Şimdi treni getiren siz olmadığınız için bir kıskançlık var mı içinizde?
Kesinlikle yok. 2012 Aralık sonunda Ankara ile Bursa'yı bağlayacak YHT hattının temel atma töreni oldu. Hükümet geldi, büyük projelerden bir tanesinin hızlı tren projesi olduğunu açıkladı ve bu temel atma töreninde bakanlar Sayın Bülent Arınç, Sayın Faruk Çelik ve Sayın Binali Yıldırım kürsüye çıktılar hepsi tüm Türkiye'ye şunu söylediler. "Bursa'ya trenin gelmesiyle ilgili büyük çabalar gösteren Sayın Kemal Demirel'e teşekkür ederiz." Bundan daha güzel ve anlamlı bir şey olabilir mi?