Tarihi zengin, mimarisi kendine has, buram buram zeytin kokan bir beldeye düştü yolumuz. Bursa Mudanya'ya 12 kilometre uzaklıktaki Trilye'deyiz. Osmanlı döneminde çoğunlukla Rumların yaşadığı Trilye'ye çoğu profesyonel fotoğrafçılardan oluşan Foto Kadraj üyeleriyle gittik. İznik'te yapılan 2'nci Konsül'den sonra aforoz edilen 3 papazın yerleşmesiyle 'Üç Papaz' anlamına gelen tri-ilya'dan adını aldığı söylenen Trilye 1963'te 'Zeytinbağı' adını almış olsa da geçen yıl yeniden gerçek adına kavuşmuş... Sakinlerinin çoğu mübadele döneminde Bulgaristan'dan gelerek bölgeye yerleştirilen Müslüman Türkler'den oluşan belde daha önceleri zeytincilik başlıca geçim kaynağı olmasına rağmen, günümüzde turizm zeytinciliği geçmiş durumda.
BALIK EKMEK KEYFİ
İlçenin meydanı deniz kenarında, yeme içme için çok seçenek var. Özellikle balık restoranlarında ürünler taze ve çeşit çeşit. Limana doğru yürürken çay bahçesinde oturabilir ya da ayaküstü 5 liraya balık ekmek de yiyebilirsiniz. Restoranlarda balık salata içecek (alkolsüz) 15 ile 25 lira arasında değişiyor. Kalabalıksanız pazarlık yapmanızı önerelibilirim.
TARİH VE ZEYTİNİN MEMLEKETİ
Meydandan ara sokaklara girince eski evler, Rumlar'dan kalan tarihi yapılarla karşılaşabilirsiniz. Bunlardan sağlam durumda olan Fatih Camisi eski bir kiliseymiş. Kanuni zamanında camiye dönüştürülmüş. Buradaki Taş Mektep yıkılımaya yüz tutmuşken restorasyan imdadına yetişmiş. Yine Kemerli Kilise'nin dünyada duvarlarına resim yapılan ilk kilise olduğu bilgisi sizi şaşırtabilir. 13'üncü yüzyıldan kalma bu yapı da zamana yenilmiş gibi duruyor. Trilye'ye gelmişken zeytinden yapılan ürünleri almamak olmaz. Zeytinyağı, zeytin, sabun, kolonya gibi çok çeşit var. Bu ürünleri çok sayıda dükkândan temin edebileceğiniz gibi ben 'Şekerhanımın Dükkânı'na uğramanızı tavsiye edebilirim. Limana doğru köy pazarını da gezin. Hatice teyzenin ev yapımı ürünlerini beğeneceksiniz.