Kıskançlık normal sınırların üzerinde hissedildiğinde birçok insanın yaşamını olumsuz etkileyen duygulardan biri. Kıskançlık sıklıkla sevilen bir kişinin kaybedilmesi ya da bir ilişkinin bitmesi korkusundan kaynaklanıyor ve bu korku beraberinde hayatı olumsuz etkileyen duygusal bir yoğunluğa neden oluyor. Kıskançlıkla çoğu zaman, öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik, kendini değersiz görme duygularını ve özgüven eksikliğini de beraberinde getiriyor. Kıskançlığın insanları duygusal bir çıkmaza sürüklediğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Psikoloğu Deniz Erden, "Kıskançlık hissine kapılan kişi kıskandığı kişileri aşırı sahiplenerek boğmaya başlıyor. Kıskanılanın bu rahatsızlığı da beraberinde kişiden uzaklaşma eğilimini getiriyor. Bu uzaklık da daha çok kıskanmaya neden oluyor. Bu sarmal, kıskançlık yaşayan kişilerin hayatında ciddi travmalara neden olabiliyor" dedi. Kıskanma duygusunu uç noktalarda yaşayan kişi için tehlikeli hale gelen bu sorunun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirten Psikolog Erden, "Özellikle çocukların erken yaşlarda ailelerinde tanık oldukları aldatılma gibi güven sarsıcı bir durumun yaşanması ve bu süreçlerin çocuklara özensizce yansıtılması, ruhsal gelişimlerinin bozulmasına ve aşırı kıskanç bireyler olmalarına neden olabiliyor. Ergenlik dönemine kadar böyle bir sorunla karşılaşan bireyler, ilerleyen yaşlarda kendi romantik ilişkilerinde güvensiz hale gelebiliyor" diye konuştu.