Bursa'da Gülen örgütünün mağdur ettiği işadamlarına bir de eczacı eklendi. Bursa'da ünlü Mevlana Eczanesi'nin sahibi olan tanınmış eczacı Serdar Aygün, 2008 sonlarına doğru bir arkadaşının telefon etmesiyle birlikte paralel yapıyla tanıştı. Kendisini arayan arkadaşı, Aygün'e örgütün 'abilerinin' ve Bursa sorumlusunun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Aygün, o dönemin Bursa imamı olan Ulvi Civelek ile buluştu. Civelek, örgütün eczanelere büyük önem verdiğini ve kendisini de mevcut konumundan daha yükseğe taşıyabileceklerini belirterek, bunun karşılığında kazandığının bir bölümünü sürekli olarak bu yapıya bağışlamasını istedi. Aygün'den ilk yıl için 45 bin TL istenirken, bu bağışın gelecek yıllarda ise yüzde 100 artış gösterebileceğini de bildirildi. Aygün ise bu yardımı yapmayı reddetti. Ancak 3 kurban bağışlayabileceğini bildirdi. Bunun üzerine ilk tehdidini orada alan Serdar Aygün, "Bunun vebali çok ağır olacak" sözüne o gün fazla aldırış etmedi. Daha sonra birkaç kez daha farklı kişilerce ziyaret edilen eczacı Serdar Aygün, geri adım atmayarak yardım teklifini ret etti.
MÜFETTİŞ BASKINI
Bursa'da 2008'de göreve başlayan ve Gülen örgütünün en kıdemli memuru olarak gösterilen eski vali Şahabettin Harput, işadamlarından himmet toplamaya başladığı 2009'dan itibaren eczası Serdar Aygün, 30 yıllık meslek hayatında hiç yaşamadığı şeyleri görmeye başladı. Örgüt üyeleriyle yaptığı görüşmeden kısa bir süre sonra, o dönem yaptığı konuşmalarda Pensilvanya'ya selam göndermesiyle tanınan Özgen Keskin'in başkanı olduğu Yıldırım Belediyesi'nin zabıtaları Serdar Aygün'ın işyerine gelerek tabela ölçülerine aldı. Ancak eczacının beyan ettiği ölçülerle kullandığı tabelalar aynıydı. Daha sonra vergi dairesinden 11 kişilik bir müfettiş heyeti Aygün'ün eczanesine gelerek tüm işlemlerini tek tek inceledi. Bu inceleme günlerce sürdü. Vergi dairesi denetmeleri gidince Sağlık İl Müdürlüğü'nden müfettişler gelmeye başladı.
BİR ŞANS DAHA VERİLDİ
Bu denetimlerin kendisini yıldırdığı düşünülen Serdar Aygün'ün örgütle tanışmasına vesile olan arkadaşı tekrar arayarak Bursa imamı Ulvi Civelek'in himmet konusunda kendisiyle tekrar görüşmek istediğini söyledi. Bu teklifi de reddeden Aygün'e arkadaşı "İyi düşündün mü? Abilere böyle mi söyleyeyim" dedi. Serdar Aygün de arkadaşına bu kişilerle bir daha görüşmek istemediğini ve istedikleri yardımı yapmayacağını ifade etti. Bu konuşmadan kısa bir süre sonra devreye polis girdi.
GÖZALTINA ALINDI
Ergenekon ile ilişkilendirilen ve sağlık karnelerinde yolsuzluk ve sahte reçetelerle ilaç vurgunu yapmakla suçlanan Aygün gözaltına alındı. Savcının dosyaya gizlilik kararı koymasıyla birlikte 6 ay cezaevinde kalan Serdar Aygün, tahliye edildikten sonra üzerine atılan tüm suçlardan beraat etti.
