Kış aylarında soğuktan korunmak için kovanlarında salkım oluşturarak kış uykusuna yatan arılar, baharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla uyanıp "bal mesaisi"ne başladı. Bursa İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Selami Sezgin, geçen yıl, arıcıların, bal üretiminde ve arılı kovan varlığı bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırdığını aktardı. Sezgin, 2015'te 103 bin ton bal üretimi yapıldığını ve 6 milyon civarında arılı kovan varlığına erişildiğini bildirdi. Bal verimi ve diğer arı ürünlerinde (polen, propolis, arı sütü, oğul arı) üretimin birçok faktöre bağlı olduğuna dikkat çeken Sezgin buna rağmen bu yıldan da çok umutlu olduklarını açıkladı. Bu yılın ilk üç ayının bu beklentileri desteklediğini ifade eden Sezgin, ülke genelinde yaklaşık 60 bin ailenin bu sektörden geçimini sağladığına dikkati çekerek arıcıların başka türlü toplanması veya değerlendirilmesi mümkün olmayan ürünler elde ederek ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını vurguladı.
İLK MAHSUL KESTANE BALI
Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık da baharın gelmesiyle kovanları açıp kontrol ettiklerini "koloni bahara sağ salim çıkmış mı?" diye baktıklarını belirtti. Dikbıyık, mayıs ayının gelmesiyle ilk mahsullerinin kestane balı olacağını vurgulayarak "Kestane çiçekleri açtıktan sonra yağmur yağarsa çiçekteki nektarı yıkıyor ve dolayısıyla bal alamıyoruz. Yani üretim, hava ile alakalı" dedi.
HAVA ISININCA KOVANDA SALKIM BOZUMU BAŞLIYOR
ARILAR salkım döneminde en az enerji ile bütün ailenin ısınmasını sağlıyor. Yılın herhangi bir zamanında kovan içi sıcaklık 14 derecenin altına düşünce salkım yapma işlemi başlıyor. 14 derecenin üstüne çıkınca da salkım bozuluyor. 'Salkımı bozmak'; kovan içi ve kovan dışı hizmetlerin, ailenin yaşaması için gerekli çalışmaların yapılması işlemlerinin başlaması anlamına geliyor. Kış salkımında sürekli bir yer değişimi vardır. Acıkan veya soğuktan etkilenenler, salkımın iç kesimlerindeki beslenmiş ve enerji yüklü arılar ile yer değiştirerek ailenin yaşam koşullarını oluşturuyor.