Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Bursa Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı, ömrünü uzattığı tarihi eserleri gelecek nesillere taşıyor. Laboratuvarda, Bursa'nın yanı sıra Balıkesir, Kütahya ve Bilecik illerinde müze, depo ya da teşhirdeki eserlerin restorasyonu yapılıyor. Restore edilen eserler daha sonra tekrar bulundukları müzelere teslim ediliyor. Bursa Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Sorumlusu Yasemin Dalgıç, Türkiye genelinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı çalışan 10 bölge laboratuvarı bulunduğunu belirtti. Dalgıç, laboratuvarın ilkinin İstanbul'da açıldığı hatırlatarak, 2012 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararı ile 9'unun daha hizmete sokulduğunu dile getirdi.
SINIRLAMA YOK
Laboratuvarda kendilerine bağlı 5 ildeki müze, depo ve teşhirde yer alan eserlerin onarımlarını yaptıklarını anlatan Dalgıç, şöyle konuştu: "Metal, pişmiş toprak, cam, tekstil gibi her türlü eserin ömrünü uzatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Laboratuvarımızda 5 restoratör var ve burada bütün eser cinslerini onarıyoruz. Bursa'daki Türk İslam Eserleri Müzesi'nin teşhirindeki pişmiş toprak eserleri onarıyoruz. Daha önce de onarımı yapılmış bu eserler, üzerinden zaman geçtiği için yeniden onarımını yapıyoruz ve güncel malzemelerle yeniliyoruz. Yaptığımız işi çok net anlatmak gerekirse, nasıl doktorlar bir hastayı kurtarmak için ellerinden geleni yapıyorsa biz de bu eserlerin ömrünü uzatmak için elimizden geleni yapıyoruz." Tarihi eserlerin her zaman müzeden gelmediğini, kimi zaman kaçakçı ve definecilerin bulduğu eserlerin de güvenlik güçlerince laboratuvara getirildiğini ifade eden Dalgıç, "Bazen çok değerli eserler gelebiliyor. Mezarlıklardan çıkan altın diademler, yüzükler ve küpeler gelebiliyor. Bunların 2-3 bin yıllık olduğunu öğreniyoruz" dedi.