Aynı zamanda Papa, 'Roma Başpskopos'udur. Busıfatıyla ona daha ziyade Doğu VE Ortodoks Kilisleri hitap ederler. Örneğin Ortodokslar Ppapa2ya mektup yazdıklarında 'His Holliness' veya 'Your Hooliness' demek zorundadır. Bu 2 kere 2'nin 4 ettiği kadar net. Devamı da var. Kardinal Büyükelçiler için "Ekselans", diğer Kardinaller için ise "Monsenyör" sıfatı kullanılır. Dolayısıyla Papa'ya hitaben yazılmış olan davet mektubu, tamamen diplomatik bir dil kullanılarak ve olması gerektiği gibi yazılmıştır.. Nokta..
Aslında dil konusunda ne kadar hassas olunduğu bu karalama kampanyasına gönüllü katılan cemaate yakın bazı yayın organlarının biliyor olması gerekirdi. Zira Fethullah Gülen de Papa'ya hitaben yazdığı mektubuna pek muhterem Papa cenapları diye başlamış, imzasını atarken de 'M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu' diye bitirmişti.(9 Şubat 1998) Normal yani bunlar. Cemaat medyası hemen veryansın etmeye başladı da, o nedenle hatırlatmak istedim..
Papa ile Türkiye Cumhuriyeti'nin hem de ilk defa değil, pek çok kez olduğu gibi karşılıklı diplomatik ilişki tesisi etmesi anlaşılır. Peki ya cemaatlerin kurduğu ilişkileri nasıl okumamız lazım.? Vatikan'ın Türkiye temsilcisi Monseryör Marovitz'in aracılığıyla çıkılan Roma yolculuğu öncesinde kamerlara dönüp şöyle diyordun Fethullah Gülen; orada görüşeceğiz Papa Hazretleri ile'. Hazret ile ...Sonra?...Görüşmeden sonra çıkıyor Papa; 'Tanrı, Türkiye'yi takdis etsin' diyor. Papa ile yapılan yazışmada da Fethullah Gülen; 'sizin hürmetinizn bir parçasıyım' diyor, kimse bunu sorgulamıyor ama diplomatik bit hitap üzerinden fırtınalar kopartılıyor...Nedir Papa'nın hizmeti? Evin camdan ise, taş atarken bir daha düşüneceksin..
Ersoy Dede / Akit