Türk bakanlara yasak, PKK'lılara serbest, Almanya'nın iki yüzlülüğü artık son noktaya geldi. Özellikle son 2 yıldır bir yandan mülteci krizi için Türkiye'nin kapısını çalan diğer yandan Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan bir Almanya var. Peki bu süreç nasıl başladı ve Almanya Türkiye düşmanlığını neden bu kadar ayyuka çıkardı, gazetecilik adı altında ajanlık faaliyeti yürütülmesinin bu süreçte bir etkisi oldu mu, Taha Dağlı değerlendirdi. ALMANYA'NIN İŞİ SANSÜRE KADAR GÖTÜRMESİNDE AJANLIK FAALİYETLERİNİN BİR İLİŞKİSİ VAR MI? Almanya'nın Türkiye'ye karşı tavrı çok net, düşmanca. Bunu gösteren onlarca örnek var. Neticesinde Türkiye içerisinde PKK terör örgütünün propagandasını yapan Almanlar da gördük. Gazeteci sıfatını kullanıp, PKK çığırtkanlığını yapan sözde bir muhabirin tutuklanmasının ardından Almanlar, Türk Bakanlarına yönelik sansür uygulama kararı bile aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o şahısla ilgili gerçekleri anlattı. Almanya'nın Türkiye düşmanlığında işi bu kadar ileri götürmesi de o şahsın ajanlık faaliyetlerini doğrular nitelikte. PKK İLE ALMAN İSTİHBARATI ARASINDA BİR BAĞ VAR MI? Bu son Deniz Yücel olayında bu şahsın sıradan bir gazetecilik faaliyeti yürütmediği farklı bir ajanda sahibi olduğu ortaya çıktı. Bir yandan medya yoluyla PKK'nın propagandasını yapan diğer yandan Alman konsolosluğuna sığınan bir şahıs, buna şimdi ajan deyince kıyameti koparıyorlar. Ama benzer örnekleri geçmişte gördük. Mesela 2015 Ağustos ayında TSK'nın Kandil'e yönelik hava operasyonunda PKK'lı teröristlerin arasında Alman istihbarat servisi BND için çalışan ve kod isim kullanan Alman ajanları da ölmüştü. Türkiye ne zaman PKK'ya yönelik operasyon yapsa ve bu operasyonlarda sonuç alsa her seferinde Almanya'dan sert tepkiler geliyor. Sıradan teröristler öldürülse neden bu kadar tepki versinler ki? ALMANYA'NIN PKK KONUSUNDAKİ TAVRINI NASIL YORUMLAMAK GEREK? Bugün Türk bakanları konuşturtmayan Almanya, PKK'lı teröristlerin terör propagandası için salon tahsis ediyor, meydan ve cadde tahsis ediyor ayrıca PKK'lı teröristlerin korunması için polislere de eskortluk yaptırıyor. PKK konusunda hukuk devleti, düşünce özgürlüğünden dem vuruyorlar. Ama PKK'nın terör örgütü olduğunu resmen kabul ettiklerini görmezden geliyorlar. Öte taraftan resmi bir terör örgütüne uyguladığı düşünce ve ifade özgürlüğünü, Türkiye Cumhuriyetinin bakanlarına yasaklıyorlar. ALMANYA FETÖ KONUSUNDA NELER YAPIYOR? 15 Temmuz darbe girişimine sessiz kalan ülkelerden biri Almanya'ydı. Aylar sonra tepki geldi. Bu süreçte FETÖ firarileri Almanya'ya kaçtı ve şu an hala Almanların koruması altında tutuluyorlar. ALMANYA'NIN TERÖRLE MÜCADELE BASKISI NEDİR? Türkiye PKK ve FETÖ ile mücadele ederken de karşısına hep Almanya çıkıyor. Bize bu konuda terörle mücadele tanımını değiştirin yani PKK ve FETÖ'nün üzerine bu kadar sert gitmeyin, biraz rahat bırakın baskısı yaptılar. Ve bunu AB ile müzakereleri durdurma tehdidine kadar götürdüler. Oysa kendileri DAEŞ ile mücadele adı altında Müslümanları hedef alıp, camileri kapatıyorlar. BİR DE CAN DÜNDAR MESELESİ VAR? Almanya, Türkiye'de casusluktan aranan Can Dündar'ı saraylarında ağırladı, pasaport verdi. İş imkanı sağladı, internet gazetesi çıkartmasına olanak verildi. Yani Almanya sadece PKK ya da FETÖ konusunda değil casusluktan aranan bir firariye bile sahip çıkabiliyor. Burada terör örgütünün hangi adla anıldığının önemi yok önemli olan Türkiye düşmanı bir terörist varsa onun hemen Almanya tarafından sahipleniyor olması. CUMHURBAŞKANINA HAKARETTE NELER YAPMIŞLARDI? Almanya'da bir TV programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret edildi. Alman yasalarına göre yabancı bir devlet başkanına hakaret edilmesi hapis cezası öngörüyordu. Türkiye'nin baskısıyla soruşturma başlatıldı ancak yargı sürecindeyken hakaret yasası değiştirildi, ceza unsurları kaldırıldı. ALMANYA'NIN GÖÇMENLERİ SINIRDIŞI ETME POLİTİKASI NEDİR? Terörle mücadele yasasının yanı sıra özellikle Aralık ayındaki Berlin'deki terör saldırısının ardından göçmenlerin kolayca sınır dışı edilmesini öngören yeni bir düzenleme getirdiler. DAEŞ yaftası yapıştırdıkları Müslümanları bu düzenlemeyle sınır dışı edebiliyorlar. Öte yandan darbeci FETÖ teröristlerinin iltica başvurularını kabul ediyorlar. ALMANYA'NIN HUKUK DEVLETİ İDDİASI NE KADAR GERÇEKÇİ? Almanya her fırsatta hukuk devletinden bahsediyor. Ama yaptıkları ortada. Resmi terör örgütlerini kucaklayıp, Türkiye'nin bakanlarının konuşmasını yasaklıyorlar. Hukuk devletinin kurallarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettikleri zaman değiştiriyorlar. Terörle mücadelede terör örgütlerini muaf tutuyorlar, PKK-FETÖ konusunda Türkiye'nin içişlerine müdahale ediyorlar, Türkiye'de düşünce özgürlüğü yok yalanını söylerken, darbeci Sisi'nin yanına gidiyorlar üstelik düşünce ve ifade özgürlüğü meselesini de bizim bakanlarımızı yasaklayarak bir kez daha çiğniyorlar. Yani Almanya'nın bu saatten sonra dediği her şey yalan olabilir çünkü inandırıcılıkları kalmadı, Türkiye'deki tüm faaliyetleri artık eskisi gibi yapılamıyor, Türkiye bunları engelleyebiliyor. Zaten Türkiye'nin anayasa değişikliğinde net bir 'Hayır' propagandası içinde olmaları da bunun delili. 2015'TE MÜLTECİ KRİZİYLE KÖŞEYE SIKIŞAN ALMANYA'NIN TÜRKİYE'YE KARŞI TUTUMU NASILDI? Almanya Başbakanı Merkel'in mülteci politikası ülke içinde eleştiri oklarını Merkel'e çevirdi. 2015 Haziran'ından sonra sınırlara dayanan mültecilerin bir kısmının alınması sonrası Merkel, AB çatısında Türkiye ile anlaşmak için defalarca kapımıza dayandı. Ve ortaya bir mülteci anlaşması çıktı. Tabi Merkel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısındaki tavrı da onun kendi kamuoyunda sert eleştiriler almasına yol açtı. Ancak ne Merkel ne de AB, mülteci anlaşmasında verdikleri sözleri yerine getirmedi. MÜLTECİ KRİZİNİ KENARA BIRAKIRSAK ALMANYA'NIN TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI NE ZAMAN BAŞLADI? 2013 Gezi olayları sırasında Almanya'nın Türkiye'ye karşı düşmanca tavır içerisinde olduğunu gördük. Bir Claudia Roth vardı, buraya gelip Taksim'de ortalığı karıştırmaya çalışan adeta ajan gibi faaliyet yürüten bir siyasetçiydi. Gezi olaylarında Almanlar, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü inşaatlarına da sert şekilde tavır aldı. Bu iki proje Almanları ciddi şekilde rahatsız ediyordu.