İran-Suudi Arabistan gerginliği nasıl başladı, bu noktaya nasıl gelindi. Devrim sonrası İran'ın islam dünyasındaki agresif tutumu nereden nereye geldi? Sabah.com.tr yazarı Taha Dağlı, bugün 4 başkentli ülke olarak bilinen İran'ın, bölgedeki yayılmacı politikasını değerlendirdi. DEVRİM ÖNCESİ VE DEVRİM SONRASI İRAN-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ NASILDI?İran'da Şah döneminde Suudi Arabistan'la olan ilişkilerin, 1979'daki devrim sonrası kesildiği ve iki ülke arasında giderek yükselen bir gerginliğin başladığı biliniyor. Bunda ABD'nin payı var mı yok mu tartışılır. Zira 79 devriminin perde arkasında Batı'nın yer aldığı konusunda hiç de yabana atılmayacak şüpheler var, bununla birlikte Ortadoğu'da Şii-Sünni ayrımcılığının bir gün bir mezhep savaşına dönüşebilme ihtimali ve olası mezhep çatışmalarının backgroundunun oluşturulması ile ilgili her türlü provakatif hazırlıklar, Batılı gizli servislerin ajandalarında hep yer aldı. 1979 KABE'DEKİ OLAYLARDA İRAN'IN PARMAĞI VAR MIYDI?Kasım 1979'da Kabe kanlı bir baskına sahne oldu. İlk Kabe baskını olarak kayıtlara geçen bu olayda Suudi hanedanına yönelik içerden yapılmış saldırının gizemi hala çözülmüş değil. İran'daki İslam devrimi sonrasına denk gelen olayda Şii şüphesi hep akıllarda kaldı. O dönemde Washington'a göre baskının arkasında mollalar vardı. Ancak Humeyni, Kabe baskınından ABD ile İsrail'i sorumlu tutarak, suçlamaları açık bir dille reddediyordu. 1987 KABE BASKININDA İRAN İZLERİ1987 Temmuz'undaki Kabe baskınında ise olayın içerisinde Şii hacıların yer alması, Suudi güvenlik güçleriyle çatışmaya girilmesi, o baskından önce 80'li yıllarda birden fazla kez hac mevsiminde Kabe ve çevresinde Humeyni posterlerinin asılması gibi olaylar ikinci Kabe Baskınından dolayı İran'ın suçlanmasının nedenleriydi. İRAN-IRAK SAVAŞINDA BATI'NIN İRAN'A KARŞI TUTUMU NASILDI?İran'da devrim sonrası Irak'la yapılan ve 8 yıl süren savaş da yine Kabe baskınları gibi şaibeli durumlardan biri. Burada da Batı'nın iki yüzlü politikalarının sahne aldığı görülüyor. Devrim öncesi İran'a yapılan silah desteği, devrim sonrası ambargoya uğrasa da, ABD-İran ilişkileri kesilmiş olsa da, İran-Irak savaşı sürecinde ABD'nin İran'a yönelik el altından silah sattığı yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Hatta bugün İran Cumhurbaşkanı olan Hasan Ruhani'nin, 1986'da ılımlı Cumhurbaşkanlarından olan Rafsancani'nin danışmanı olarak Batı ile mollalardan gizli yürüttüğü bir çok görüşmenin olduğu da deşifre edilmişti. IRAK'TA İRAN ETKİSİ NE ZAMANDAN BERİ VAR?Saddam dönemindeki İran-Irak arasındaki mezhepsel gerilim, 2003'teki Irak işgali sonrası farklı bir noktaya geldi. Saddam'ın sürgün ettiği bir çok Şii lider, işgal sonrası Irak'a döndü. Irak'taki Şiilerin İran desteğiyle ülkede güçlü hale gelmesi hatta İran'la birlikte ABD'nin de Irak'ta Şiilerin arkasında durması, Irak'taki mezhepsel tansiyonu doruğa çıkardı. Bugün Irak yönetimi Sünnilere siyaset şansı tanımazken, Bağdat hükümetinin İran'la işbirliği hatta ülkedeki DAEŞ terörü karşısında İran'ın askeri rol üslenmesi bugün Irak'taki İran etkilerinin ilk akla gelen maddelerinin başında duruyor. SURİYE'DEKİ İRAN VARLIĞI HANGİ DÖNEMDE BAŞLADI?Suriye'de rejim ile İran arasındaki ilişkilerin devrim sonrası geliştiği, bugün Beşar Esat'la olan bağın 80'li yılların başından itibaren Hafız Esat'la kurulduğu biliniyor. Bu konuda Suriyeli muhalifler, 79'daki devrimin Hafız Esat rejimiyle peş peşe geldiğini aralarındaki ittifakın o süreçte başladığını vurguluyor. Ve özellikle 1982'deki Hama katliamında da Hafız Esat'ın binlerce muhalifi öldürüp, binlercesini de sürgüne göndermesiyle sonuçlanan süreçte de İran desteğinin olduğu iddia ediliyor. İRAN'IN BUGÜN SURİYE'DEKİ VARLIĞI?2011 Mart ayında başlayan Suriye'deki ayaklanma sürecinde İran hep rejimin yanında durdu. Bugün gelinen noktada ise İran'la birlikte Rusya'nın Suriye'de askeri ve yönetimsel unsurlarıyla güçlendiği görülüyor. Aslında bu sürpriz bir durum değil. Çünkü İran Arap Baharı sürecini iyi değerlendirerek, Ortadoğu'daki yapılanmasını örtülü bir halden daha gözle görülür bir noktaya getirdi tabi bunu yaparken agresif politikadan da kaçınmadı. LÜBNAN'DAKİ İRAN VARLIĞI?İran'ın benzer yapılanması Lübnan'daki Şiiler özellikle de Hizbullah üzerinden net şekilde görülüyor. 2011'e kadar İran-Hizbullah ittifakında hedef İsrail'ken 2011 sonrası Suriye kaynaklı olarak Sünniler hedefe konuldu. YEMEN BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLAMI OLDU?İran 2014 sonlarında Suudi Arabistan'ın yanı başındaki Yemen'de Husi militanlarının giriştiği darbeyi destekledi. Darbe girişimi sonrası İran, bu desteği açıktan yaparak, Suudi Arabistan'ı direk karşısına aldı. İlk başlarda Yemen'deki darbe girişimine sessiz kalan Suudi Arabistan, Şubat 2015'te Kral Selman'ın tahta çıkmasıyla bir koalisyon oluşturarak Yemen'deki İran destekli Husilere karşı operasyon başlattı, çatışmalar bugün hala devam ediyor. İRAN'IN AGRESİF POLİTİKASINDAN KİMLER ETKİLENMEDİ?Bu konuda İran ile İsrail arasında hep gerginlik olduğu bilinir ancak bugün İran, Ortadoğu coğrafyasında bir çok Müslüman ülkede savaşa girişirken, yıllardır tehdit ettiği, haritadan silmeyi vaat ettiği İsrail'e karşı bir tehdit unsuru oluşturamadı. Hatta 2015'te Golan sınırındaki İranlı 6 komutanla, Hizbullah'ın 6 komutanı İsrail saldırısında öldürüldü ancak bu bile İran'ın İsrail'e karşılık vermesine neden olamadı. İRAN'IN FİLİSTİN'E DESTEĞİ NE DURUMDA?İran, İsrail karşıtı söylemlerde Filistin'e yaptığı desteklerle ön plana çıkıyordu. 2006'daki Lübnan savaşında Hizbullah ile İsrail arasında ciddi saldırılar olurken İran ve Hizbullah, Hamas'ı ve özellikle de İslami Cihat örgütünü desteklemekten geri kalmadı. Fakat2011 Suriye iç savaşı İran ve Hizbullah'ın Filistin'e verdiği destek konusunda da bir kırılma noktası oldu, zira 2014'teki İsrail saldırıları sırasında İran ve Hizbullah'ın eskiye oranla Filistin'e verdiği destek gözle görülür şekilde azalmıştı. İRAN'DA ILIMLI LİDERLERİN BATIYLA İLİŞKİSİ NASIL?Rafsancani, Hatemi ve Hasan Ruhani dönemlerinde İran Batı ilişkileri, Ahmedinecat dönemi gibi olmadı. Daha esneklik vardı özellikle 2013'te Ruhani'nin başa gelmesiyle İran ile Batı arasındaki ilişkiler arttı ve nükleer müzakereler, ambargonun kaldırılması noktasına kadar ilerledi.Batı, İran'da reformistlere karşı sergilediği yumuşak tutumu, Ayetullah destekli Ahmedinecat gibi liderlere göstermedi.