İsviçre denince akla ne geldiği sorulsa, yabancıların birçoğu ülkenin dağlarını, enfes peynir ve çikolatasını, bazıları da ünlü birkaç saat markasını sayar. Çok az kişi İsviçre'nin, küresel otomotiv endüstrisinin başlangıcıyla ilişkisi hakkında bilgi sahibidir. Bu Alp ülkesinin adı pek duyulmamış şehirlerinden birisi olan La Chaux-de-Fonds, küresel çapta bir saat üreticisi olmasının yanı sıra Louis Chevrolet'in de doğum yeri. ABD'ye yerleşen Louis Chevrolet ve William Durant, 3 Kasım 1911'de halen dünyanın en büyük 4. otomobil markasını olan Chevrolet'i kurdular. Dolayısıyla, 100. kuruluş yıldönümü "Gala Yemeği" için dünya basını ile Alp'lerde Chevrolet'nin köyünde buluştuk... İsviçre'de çok fazla görülmeyen, satranç tahtası gibi düzenli bir plana sahip olan La Chauxde- Fonds şehri tek sanayiye dayalı bir şehrin en güzel örneği. La Chaux-de-Fonds ve hemen yakınındaki Le Locle şehirlerinin sahip oldukları fevkalade evrensel değer UNESCO tarafından da tanınmış ve iki şehir de örgütün dünya mirası listesine dahil edilmiş. Büyük yangınların ardından 19. Yüzyılda yeniden planlanan La Chaux-de-Fonds varlığını asıl olarak saat yapımcılığına borçlu. Birbirine paralel uzanan caddelerin üzerlerinde konutlar ve atölyeler birbirine karışmış bir halde yan yana durur; bu, kökeni 17. yüzyıla giden saat imalatı kültürünün ihtiyaçlarını yansıtıyor. La Chaux-de-Fonds'da doğmuş başka ünlü kişiler arasında; mimar Le Corbusier, şair Blaise Cendrars ile saat yapımcısı ve mucit Paul Ditisheim sayılabilir. Bu arada, Bakunin ile Lenin de 20. yüzyılın başlarında şehirde bir süre kalmışlar. Chevrolet'nin partisi La Chaux- de-Fonds'un restore edilmiş eski fabrikalarından birinde gerçekleşti.
SİNEMADAN SİYASETE
Gezide
ayrıca artık klasik statüsünde olan Chevrolet modelleriyle tarihi yerlerde deneme sürüşlerinin yanı sıra, yeni modeller Chevrolet Volt ve Camaro ile de performans sürüşleri gerçekleştirildi. Bern Havaalanı'ndan otele yaptığımız transferi 1963 model Camaro ile gerçekleştirdik. Heyecanın eksik olmadığı bu yolculuk hayal dünyasının içine çekti. Zeki Müren'in ilk yıllarında söylediği şarkısı; "Egzosumun Dumanı Yoktur, Yarin İmanı"... Şarkının sözleri şöyle; "Buick su gibi akar, Cadillac fazla yakar, bizim taka dururken aman Chevrolet'e kim bakar?" Diyeceksiniz ne alaka, 60'lı yıllarda Chevrolet'nin aslında Türk halkı için önemi büyük. O dönemde çekilen Türk filmlerinde Belgin Doruk, Fatma Girik bu aracı kullandı.
SATIŞLARDA DUBLE YAPTI
Chevrolet
Türkiye Genel Müdürü Tolga Atmaca, , 2011 yılının ilk çeyreğinde, 2010 yılının aynı dönemine göre satışını yüzde 115.40 artırdığını ve hızlı büyüdüğünü söylüyor. Chevrolet Camaro'nun ekimde Türkiye'ye geleceğini belirten Atmaca, "Bayilerde en fazla yer ayırtan kent Malatya. Bu bizi çok şaşırttı" dedi.
HOLLYWOOD'UN BAŞROLÜNDE
Sadece Türk filmlerinde değil, özellikle Amerikan filmlerinde de hep Chevrolet yer aldı. Marilyn Monroe'nun filmlerinde başrolü bırakmadı. Bugün de öyle... Amerika'nın en ünlü yüzleri markanın müdavimi. Johnny Depp'in ilk otomobili Chevy Nova. Brad Pitt'in de Camaro'su bulunuyor.